Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/5068 Esas 2012/8243 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5068
Karar No: 2012/8243
Karar Tarihi: 18.10.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/5068 Esas 2012/8243 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/5068 E.  ,  2012/8243 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında 805 parsel sayılı 32.800 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, vergi kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı ... adına tespit edilmiştir. Kadastro komisyonunca ..."ın satın almaya davanın itirazının kabulüne, taşınmazın ... adına tespitine karar verilmesi üzerine davacı ..., ilk tespit nedenine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli parselin tespit gibi ... oğlu ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı mirasçısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 1937 tarih 2192 ve 2199 tahrir numaralı vergi kayıtlarının kapsamında kaldığı, taşınmazı satın aldığını iddia eden davacı tarafın iddiasını ispatlayamadığı, davalı tarafın ise taşınmazı satın aldığını senetle ispatladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmak için yeterli değildir. Aslı bulunmayan davalının dayanağı 01.08.1962 tarihli köy senedinin dosyada bulunan örneği okunaklı olmadığı gibi senet içeriğinden alıcının kim olduğu da anlaşılamamaktadır. Mahkemece yapılan keşiflerde dinlenilen 1327 doğumlu yerel bilirkişi, taşınmazın davacı ...’a ait olduğunu söylerken, 1925, 1926 ve 1937 doğumlu davacı tanıkları taşınmazı ... ve ...’den davacı ...’nın aldığını, yaşlı olup kullanamadığı için ...’a kiraya verdiğini belirtmişlerdir. Senedin imzalandığı tarihte köy muhtarı olduğunu söyleyen ... ise ... ve ...’nın birlikte gelerek kendilerine bir senet tasdik ettirdiklerini birkaç sene sonra ...’nın senedin kaybolduğunu ifade ettiğini söylediği halde; taşınmazın davacı tarafından mı yoksa davalı tarafından mı satın alındığı, davalının taşınmaz üzerinde sürdürdüğü zilyetliğin asli ya da fer"i zilyetlik mi olduğu hususu açıklığa kavuşturulmadan karar verilmiştir. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için; öncelikle taraflardan iddia ve savunmalarıyla ilgili deliller istenmeli, 01.08.1962 tarihli senet aslı dosyaya alınmalı, dosya ikmal edildikten sonra mahallinde 1962 tarihindeki satışı bilebilecek durumda bulunan yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler yardımı ile keşif icra edilmelidir. Keşifte senette satıcı durumundaki ... ve senet tanıkları ..., ... ... ile komisyon tahkikat zabtındaki tanıklar...’ın da beyanlarına başvurulmalı, 1962 tarihli senet içeriği ve davalı ...’in zilyetliğinin asli mi fer’i mi olduğu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre, kadastro komisyonunun tespiti değiştirdiği göz ardı edilerek, davanın reddine karar verildiği halde "komisyonca yapılan tespit gibi tescile" yerine, "tespit gibi tescile" şeklinde hüküm kurulması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 18.10.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara