Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/7737 Esas 2012/10653 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/7737
Karar No: 2012/10653
Karar Tarihi: 20.09.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/7737 Esas 2012/10653 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı tarafın, taşınmazın yayla yeri olduğunu iddia ederek davalılar aleyhine açtığı dava sonucunda 1/2 pay sahibi ...\"ın payı yönünden davanın reddine, diğer 1/2 pay sahibi...\"in payı yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak davalı... mirasçısı ...\"in temyizi sonucunda dava ehliyetinin davada taraf olma ehliyeti olduğu, dava açılan davalılardan birinin ölümü nedeniyle dava açılamayacağı, yanlış taraf gösterilmesinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığı hallerde yargılamaya gerçek tarafla devam edilmesi gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir: HMK'nun 50. maddesi (medeni haklardan yararlanma ehliyetinin dava taraf ehliyetiyle aynı olması), HMK'nun 124. maddesi (taraf değişikliği için karşı tarafın açık rızasının gerekliliği), ve Türk Medeni Kanunu'nun 28. maddesi (ölüm halinde medeni haklardan yararlanma ve taraf ehliyetinin sona ermesi).
14. Hukuk Dairesi         2012/7737 E.  ,  2012/10653 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.02.2006 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve yayla olarak sınırlandırılması istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davalılardan ..."ın 1/2 payı yönünden davanın reddine,..."in 1/2 payı yönünden davanın kabulüne dair verilen 25.01.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan... mirasçılarından ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Dava, ... tarafından çekişmeli taşınmazın yayla yeri olduğu iddiasıyla açılmış Dairemizin 28.10.2010 tarihli 2010/9502 - 11598 esas ve karar sayılı bozma ilamına uyularak taşınmazda 1/2 pay sahibi ..."ın payı yönünden davanın reddine, diğer 1/2 pay sahibi..."in payı yönünden de ilk kararı temyiz etmemiş olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı... mirasçısı ... temyiz etmiştir.
    Dava konusu taşınmazın ... kaydının incelenmesinde ..."ın 1/2 payı,..."inde 1/2 payı bulunduğu dava konusu taşınmazın Akça mahallesi mevkiinde olduğu anlaşılmaktadır. Davalı..."e dava dilekçesi duruşma günü tebliği muhtara yapılmış ve yargılama devam etmiştir.
    Oysa dosyaya sunulan veraset ilamına göre davalı... 24.02.2006 tarihinde açılan bu davadan önce 04.12.2002 tarihinde vefat etmiştir. Bu durumda dava ölü kişiye karşı açılmıştır. Ancak davalı mirasçısının temyizine kadar bu durum anlaşılamamıştır.

    Dava ehliyeti davada taraf olma ehliyetidir. 6100 sayılı HMK’nun 50.maddesinde medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların, davada taraf ehliyetine de sahip olacağı hüküm altına alınmıştır. Yasa hükmünde belirtildiği üzere taraf ehliyeti, medeni hukuktaki hak ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir. Maddede gerçek ve tüzel kişi ayırımı yapılmaksızın, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların davada taraf ehliyetine de sahip olacağı belirtilmiştir.
    6100 sayılı HMK’nun “Tarafta iradî değişiklik” başlıklı 124. maddesi gereğince;
    Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür.
    Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir.
    Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.
    Türk Medeni Kanununun 28. maddesinde ise; gerçek kişinin ölümüyle medeni haklardan yararlanma ehliyeti ve buna bağlı olarak da taraf ehliyetinin sona ereceği belirtilmiştir. Dava tarihinden önce ölüm nedeniyle şahsiyeti son bulan kişi taraf ehliyetini yitireceğinden aleyhine dava açılamaz ise de; yukarıda belirtildiği üzere maddi hatadan dolayı muhatabın yanlış gösterilmesi, davacının tüm özeni göstermesine rağmen dava açacağı kişiyi doğru tespit edememesi, kısa süre önce kendisiyle işlem yapılmış ya da sadece vekiliyle muhatap olunmuş bir işlemden sonra muhatabın ölmesi durumlarında yanlış taraf gösterilmesi dürüstlük kuralına aykırı değilse ortaya çıkan dava ilişkisi sebebiyle daha üstün bir yarar dikkate alınarak yargılamaya gerçek tarafla devam edilmelidir.
    Bu durumda mahkemece, ölen kişinin veraset belgesi ile belirlenen tüm mirasçılarına dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmak suretiyle davanın esasına girilmesi gerekir.
    Somut olayda; davacı ... tarafından dava konusu taşınmazın ... kaydı maliklerine karşı dava açılmıştır. Davalılardan... dava tarihinden önce 04.12.2002 tarihinde vefat etmiş olduğuna göre bu davalı hakkında yapılan tüm işlemler yok hükmündedir. Bu nedenle mahkemece, davalı ... mirasçılarına dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmak suretiyle işin esasına dava konusu taşınmazdaki davalı ... ..."e ait 1/2 pay yönünden de karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı... mirasçısı ..."in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1/2... payı yönünden BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 20.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.













    Hemen Ara