Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/7579 Esas 2012/8180 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/7579
Karar No: 2012/8180
Karar Tarihi: 18.10.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/7579 Esas 2012/8180 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/7579 E.  ,  2012/8180 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında Erik Köyü 138 ada 1 parsel sayılı 555,80 m2 yüzölçümündeki taşınmaz üzerindeki evin ..."a ait olduğu şerh verilerek hali arazi olarak Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, çekişmeli taşınmazı kendisinin kullandığını belirterek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile iki katlı kagir ev ve arsası vasfı ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, taşınmaz üzerinde davacı yararına 3402 sayılı Kanunu"nun 14. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere göre Hazine"nin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Nevar ki, çekişmeli taşınmazın çevresinde bulunan 138 ada 85 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit komisyonunca 02.05.2009 tarihinde mera olarak tespit edildiği ve tespitinin kesinleştiği anlaşılmaktadır. Çekişmeli taşınmaz bu şekilde meraya sınır olduğu halde mahkemece, usule uygun mera araştırması yapılmamış, çekişmeli taşınmazlar ile mera parseli arasında ayrıcı, yapay ya da doğal sınır bulunup bulunmadığı belirlenmemiş, tek kişiden ibaret ziraatçı bilirkişi raporu ile yetinilerek karar verilmiş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları, tespit bilirkişileri, üç kişiden oluşacak ziraatçı bilirkişi kurulu, fen bilirkişisi ve fotoğrafçı bilirkişi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, öncesinin mera olup olmadığı, geçmişte kime ait bulunduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalıdır. Uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan arazinin niteliği, toprak yapısı ve komşu mera parseli ile arada ayırıcı, doğal ya da yapay unsur bulunup bulunmadığı konusunda ayrıntılı ve gerekçeli bilgi alınmalı, taşınmazın vasfı kesin olarak saptanmalıdır. Çekişmeli taşınmazın nitelikleri değerlendirilirken komşu parsellerin nitelikleri üzerinde de durulmalı, çekişmeli parsele komşu 138 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalı olduğu anlaşılmakla, ilgili parselin dosyasının bu dosya arasına alınarak 138 ada 2 parselin davalı olduğu dosyanın tarafları tespit edilmeli, Hazine ile davalı olması durumunda bu dosyadaki bilirkişi raporları da dikkate alınmalıdır. Taşınmazın keşif sırasında çektirilecek fotoğrafları üzerinde çekişmeli taşınmazın sınırları fen bilirkişisine kabaca işaretlettirilmelidir. Bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 18.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara