Esas No: 2008/12950
Karar No: 2009/776
Karar Tarihi: 03.02.2009
Feshi İhbar - Feshi İhbar Süresi - Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2008/12950 Esas 2009/776 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2008/12950 E., 2009/776 K.
6. Hukuk Dairesi 2008/12950 E., 2009/776 K.
- FESHİ İHBAR
- FESHİ İHBAR SÜRESİ
- 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 262 ]
"İçtihat Metni"
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, yeniden inşaat nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının dava konusu edilen 24 m2 alanlı kiralananda 01.03.2004 tarihli sözleşme ile kiracı olup, taşınmazın imar planında konut alanında kaldığını, davacı idarece 2008 yılına aldığı yatırım programı gereği taşınmaz üzerine konut inşa edeceğini, bu nedenle davalıya sözleşmenin yenilenmeyeceğine ilişkin ihtarname gönderilmesine rağmen sonuç alınamadığını belirterek, davalının kiralanandan tahliyesini talep etmiştir. Davacı vekili, birleşen dava ile de aynı taşınmaz üzerinde bulunan 108 m2 alanlı kiralanandan yeniden inşaat nedeniyle davalının tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın haksız ve dayanaksız açıldığını, 6570 sayılı Kanun gereği tahliye koşullarının gerçekleşmediğini, davacının söz konusu yerde akaryakıt istasyonu kuracağı gerekçesi ile davalının tahliyesini istediğini, ancak 6570 sayılı Kanun"un 7/ç maddesi gereğince kiralananın esaslı surette tamir, tevsi veya tadili için belediyeden onaylı bir projenin ibraz edilmesinin zorunlu olduğunu, yine davacının akaryakıt istasyonu için gerekli izinleri aldığına dair belgeleri ibraz etmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Borçlar Kanunu"na tabi süresiz sözleşmelerde feshi ihbar ve dava açma süresi aynı Yasa"nın 262. maddesi hükmüne göre belirlenir. Anılan madde hükmü gereğince, süresiz sözleşmelerde sözleşmenin başlangıcı nazara alınarak üç ay önceden kiracıya feshi ihbar tebliğ ettirilmesi ve altı aylık dönem sonunda dava açılması gerekir. Altı aylık dönemin birinde tebliğ ettirilen feshi ihbar ancak bu dönem sonunda dava açma hakkı verir. Bu feshi ihbar sonraki dönem için kullanılamaz. Borçlar Kanunu"nun kapsamına giren yerlerin tahliyesi için feshi ihbar yeterli olup, başka sebep aramaya gerek yoktur.
Davada dayanılan ve hükme esas alınan kira sözleşmelerinden biri 01.03.2004 başlangıç, 31.12.2004 bitim tarihli, bir diğeri ise 28.04.1998 başlangıç, 31.12.1998 bitim tarihlidir. Kira sözleşmeleri ile 6769 ada 4 no"lu parselin 24 m2 ve 108 m2 alanlı bölümleri kira sözleşmelerinde arsa olarak nitelendirilerek ve davalı kooperatifin faaliyetlerinde kullanılmak üzere davalıya kiralanmıştır. Kira sözleşmeleri konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu haliyle kiralananların Borçlar Kanunu"nun adi kiraya ilişkin hükümlerine tabi olduğunun kabulü ile uyuşmazlığın bu kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Olayda 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanma olanağı yoktur. Kiralamadan sonra kiracı tarafından kiralanan üzerine birtakım musakkaf nitelikli yapılar inşa edilmesi, taraflar arasındaki kira ilişkisinin niteliğini değiştirmez. Buna göre sözleşmeler 01.01.1999 ve 01.01.2005 tarihlerinden itibaren Borçlar Kanunu"nun 263. maddesi hükmü gereğince süresize dönüşmüş olup, davacı tarafından 27.11.2007 tarihinde keşide edilen ve davalıya 29.11.2007 tarihinde tebliğ olunan feshi ihbar ihtarnamesi altı aylık dönemin sonundan üç ay öncesini kapsamadığından 17.01.2008 ve 18.01.2008 tarihlerinde açılan davalar süresinde değildir. Mahkemece davaların reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK"nın 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 03.02.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.