16. Hukuk Dairesi 2012/3114 E. , 2012/8108 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Davacı tarafça kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kadastro sırasında Sarıkaya Köyü çalışma alanında 166 ada 28 parsel sayılı 52.999,18 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, davalılar Hacı Bozkaya mirasçıları adına tespit edilmiştir. Davacı ... tapu kaydına dayanarak, çekişmeli taşınmazın adına tescili talebi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın kendisine ait tapu kaydı kapsamında kaldığını iddia etmiş, yargılama sırasında davalı tarafça takas iddiasında bulunulması üzerine miras bırakanı tarafından takas edilen taşınmaza karşılık verilen yerlerin de davalı taraf adına tespit edildiğini ileri sürerek bir anlamda takasın geçersiz olduğunu belirtmiştir. Mahkemece takasın varlığı kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, bu konuda yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Davacı tarafın tapu kaydının kapsamında kaldığı uyuşmazlık konusu olmayan taşınmazın, hangi taşınmazlarla takas edildiği sorulup saptanarak bu taşınmazların tespit tutanakları getirtilmeli, kim ya da kimler adına ne sebeple tespit edildiği belirlenmeli, dava konusu taşınmazın hangi tarihten beri hangi sınırlarla kullanıldığı, kullanılan yerin miktarının ne olduğu mahalli bilirkişi ve taraf tanıklarından sorulup saptanmalı, geçerli bir takasın varlığı halinde taşınmazın fiilen davalı tarafça kullanılan bölümü üzerinde 3402 sayılı Yasa"nın 13/B-b koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve fen bilirkişisi raporunda taşınmazın gerçek yüzölçümünün 18.999,17 metrekare olarak belirtildiği de göz önünde bulundurularak hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 15.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.