Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/2989 Esas 2012/8102 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2989
Karar No: 2012/8102
Karar Tarihi: 15.10.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/2989 Esas 2012/8102 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bu karar, bir kadastro davasından kaynaklıdır ve tapu kayıtlarına dayanılarak, çekişmeli taşınmazların tespiti ve malikliğinin belirlenmesi gerekmektedir. Ancak, tapu kayıtlarının usulüne uygun şekilde getirilmediği ve keşif yapılmadan karar verildiği için, hüküm eksik inceleme sonucu verilmiştir. Bu nedenle, davacıların dayandığı tapu kayıtları ve diğer belgeler yeniden incelenmeli, yerel bilirkişilerin yanı sıra fen bilirkişilerinden de rapor alınmalı ve toplanan deliller değerlendirilerek, gerçek hak sahibi belirlenmelidir. Kararda, 3402 sayılı Yasa'nın 20. ve 30. maddeleri de vurgulanmaktadır.
16. Hukuk Dairesi         2012/2989 E.  ,  2012/8102 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO


    Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında Gaziler Köyü çalışma alanında bulunan 180 ada 4 parsel sayılı 2.210,69 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydına dayanılarak ... ve Mütahhar Şenol adlarına, 180 ada 5 parsel 2.856,03 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesinde davacı ... tarafından Hazine ile ... aleyhine açılan men"i müdahale davası, davaya konu parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanağı ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazlara yapılan müdahalenin men"ine karar verilmiş; hüküm, Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazların atalarından intikalen ve taksimen davacılara kaldığı gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmadığı gibi dava mülkiyete yönelik olduğu halde yanlızca elatmanın önlenmesi davası olarak değerlendirilmiş olması nedeniyle varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Kadastro tespiti sırasında taşınmazlar yukarıda belirtildiği şekilde tespit malikleri adına tespit edilerek malik haneleri doldurulmuş ise de davacıların dayandığı tapu kaydı tesisinden itibaren getirtilmemiş ve usulünce uygulanmamıştır. Doğru sonuca varabilmek için davacıların dayandığı 14/09/1962 tarih 162 nolu tapu kaydı ile, çekişmeli taşınmazların kuzeyinde bulunan 180 ada 2 parsel sayılı taşınmazın dayanağı olan 1979 tarih 19 nolu tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve haritası ile birlikte, çekişmeli taşınmazların güneyinde bulunan taşınmazların kadastro tutanakları ile varsa dayanağı belgeler getirtilmeli; mahallinde tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, taraf tanıkları, fen bilirkişi ve tespit tutanak bilirkişilerinin hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı, 3402 sayılı Yasa"nın 20. maddesine göre haritası olan tapu kaydının kapsamı haritasına göre belirlenmelidir. Taşınmazın, tapu kaydının kapsamı dışında kalması halinde dava konusu taşınmazda davacıların ekonomik amaca uygun hak kazandırıcı zilyetliğinin bulunup bulunmadığı konusunda yerel bilirkişiler ve tanıklardan ayrıntılı bilgi, çekişmeli taşınmazların sınırında bulunan göl nedeniyle jeoloji bilirkişisi ve ziraat bilirkişisinden taşınmazın niteliği, zilyetlikle iktisabının mümkün olup olmadığı hakkında ayrıntılı rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve çekişmeli taşınmazların malik hanesinin hukuken açık olması nedeniyle 3402 sayılı Yasa"nın 30. maddesi uyarınca gerçek hak sahibinin mahkemece re"sen belirleneceği de göz önüne alınmak suretiyle bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı Hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 15.10.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Hemen Ara