Esas No: 2012/7296
Karar No: 2012/7984
Karar Tarihi: 11.10.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/7296 Esas 2012/7984 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Uğurlu Köyü kadastro çalışma alanında kalan 133 ada 32 parsel sayılı 2754,23 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın kaçak ve yitik şahıslardan kaldığı iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanıp değerlendirilen delillere, taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kalan yerlerden olmadığının anlaşılmış olmasına göre davacı Hazinenin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, Mahkemece taşınmazın, sınırında bulunan meradan kazanıldığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu konuda yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmadığı gibi kararda dosyada mevcut zirai bilirkişi raporuna değer verilmeyiş gerekçesinin açıklanmamış olması da isabetsizdir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için varsa taşınmazın bulunduğu yere ilişkin mera tahsis kararı, ekleri ve haritaları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra, mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve tüm tespit bilirkişileri huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp taşınmazın mera tahsis kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmeli, mera tahsisi mevcut değil ise, komşu mera parselinin öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parsellerinin arasında ayırıcı bir unsurun bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mahkemece bu konuda yapılacak gözlem tutanağa geçirilmeli, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın sınırlarında zaman içinde meraya el atmak suretiyle genişleme olup olmadığı hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin tutanaktaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı, çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu mera parselinden nasıl ayrıldığını açıklar nitelikte, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı ve çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parselinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösterip açıklayan rapor ve harita düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup davacı Hazine ve davalının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 11.10.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.