Esas No: 2012/7279
Karar No: 2012/7982
Karar Tarihi: 11.10.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/7279 Esas 2012/7982 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Uğurlu Köyü çalışma alanında bulunan 133 ada 27 parsel sayılı 13824.21 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın kaçak ve yitik şahıslardan kaldığı iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı Hazinenin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, Mahkemece dava konusu taşınmazın sınırında bulunan 133 ada 52 sayılı mera parselininden kazanıldığı gerekçesi ile mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş ise de, bu konuda yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmadığı gibi kararda dosyada mevcut zirai bilirkişi raporuna değer verilmeyiş gerekçesine de yer verilmemiştir. Mahkemece doğru sonuca ulaşılabilmesi için taşınmazın bulunduğu yerde yapılmış mera tahsisi varsa, mera tahsis kararı, ekleri ve haritaları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve tüm tespit bilirkişileri huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp taşınmazın mera tahsis kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmeli, mera tahsisi mevcut değil ise, komşu mera parselinin öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parsellerinin arasında ayırıcı bir unsurun bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mahkemece bu konuda yapılacak gözlem tutanağa geçirilmeli, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın sınırlarında zaman içinde meraya el atmak suretiyle genişleme olup olmadığı hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin tutanaktaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı, çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu mera parselinden nasıl ayrıldığını açıklar nitelikte, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı ve çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parselinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösterip açıklayan rapor ve harita düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazine ve davalının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 11.10.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.