Esas No: 2011/7577
Karar No: 2012/7977
Karar Tarihi: 11.10.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2011/7577 Esas 2012/7977 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Yeşilyol Köyü kadastro çalışma alanında bulunan 121 ada 191 parsel sayılı 33816.48 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, zilyetlik şartlarının gerçekleşmediği belirtilerek davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın ...mirasçıları adına tescili istemi ile dava açmıştır. ... ve arkadaşları başka bir tapu kaydı, irsen intikal ve taksime dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davasının kabulüne, müdahillerin davasının reddine, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile İbrahim Şahan mirasçıları adına payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, müdahiller vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı tarafın dayanağını oluşturan tapu kaydının taşınmazı kapsadığı, asli müdahiller tarafından dayanılan tapu kaydının ise taşınmaza uygunluk göstermediği kabul edilmek sureti ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli değildir. Davacı ve müdahillerin dayanakları olan tapu kayıtları tesislerinden itibaren dosyaya getirtilmemiş, mevcut tapu kayıtları da yöntemince uygulanmamıştır. Davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliği ile ilgili her iki keşifte alınan beyanlar arasında çelişki olmasına rağmen bu husus üzerinde durulmamış, çelişkinin giderilmesine çalışılmamıştır. Bu şekilde eksik ve yetersiz inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için; öncelikle davacı ve müdahillerin dayanağını oluşturan tapu kayıtları Tapu Arşiv Dairesi Başkanlığından da istenmek sureti ile tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte dosyaya getirtilmeli, dosya tamamlandıktan sonra taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları huzuru ile dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kayıtları yerel bilirkişi yardımı ile zemine uygulanmalı, uygulamada tapu kaydının haritası yoksa tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri esas alınmalı, tapu kaydında tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda
taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli böylece tapu kayıtlarının kapsamı kesin olarak belirlenmeli, tapu kayıtlarının taşınmazı kapsaması halinde kayıtların gayri sabit hudutlu oldukları, önceki keşifte dinlenen bilirkişi ve tanık beyanları ile teknik bilirkişi tarafından düzenlenen rapordan taşınmazın uzun zamandır zilyet edilmediği anlaşıldığından miktar fazlasının zilyetlikle kazanılamayacağı ve kayıt kapsamı kadar yerin verileceği düşünülmeli, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup müdahiller vekili ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 11.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.