Esas No: 2012/8388
Karar No: 2012/10202
Karar Tarihi: 13.09.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/8388 Esas 2012/10202 Karar Sayılı İlamı
- İPOTEĞIN FEKKI
- KESIN BORÇ İPOTEĞI
- EKSIK İNCELEME
- TÜRK MEDENİ KANUNU (4721) Madde 875
"İçtihat Metni"
ÖZET: KESİN BORÇ İPOTEĞİ ANAPARA YANINDA, GECİKME FAİZİNİ VE İCRA TAKİBİ YAPILMIŞSA TAKİP MASRAFLARINI DA GÜVENCE ALTINA ALIR. ALACAKLI İPOTEĞİN FEKKİ İÇİN ANAPARANIN DIŞINDA TAKİP MASRAFLARINI VE GEÇEN GÜNLERİN FAİZLERİNİ DE İSTEYEBİLECEĞİNDEN, İPOTEĞİN KALDIRILMASINA ANCAK ANAPARANIN, GECİKME FAİZİNİN, İCRA TAKİBİ YAPILMIŞSA TAKİP GİDERLERİNİN ÖDENMESİ HALİNDE KARAR VERİLEBİLİR. TAŞINMAZ MALİKİNİN ÖDEME İDDİASI VARSA BU İDDİANIN DA YAZILI DELİLLE KANITLANMASI ZORUNLUDUR.
MAHKEMECE, İPOTEK KESİN BORÇ İPOTEĞİNE İLİŞKİN BULUNDUĞUNDAN, TARAFLARDAN ALACAKLILARIN İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA İCRA TAKİBİ YAPIP YAPMADIĞINI SORUP SAPTAMAK, İCRA TAKİBİ VARSA BU DOSYAYI GETİRTMEK, RESMİ AKİT TABLOSUNDAKİ SÖZLEŞME HÜKÜMLERİNİ GÖZETMEK SURETİYLE ALACAKLININ ANAPARA DIŞINDA İSTEYEBİLECEĞİ GECİKME FAİZİ İLE İCRA TAKİBİ YAPILMIŞSA TAKİP GİDERLERİNİ GEREK GÖRÜLÜRSE BİLİRKİŞİYE HESAPLATMAK, BUNLARIN TOPLAMINI ALACAKLIYA ÖDENMEK ÜZERE DAVACILARA DEPO ETTİRMEK, EKSİKSİZ DEPO EDİLİRSE İPOTEK ŞERHİNİ TERKİN ETMEK, KISMEN ÖDEME YAPILIRSA DAVANIN REDDİNE VE ÖDENEN BÖLÜMÜN DÜŞÜNCELER SÜTUNUNDA GÖSTERİLMESİNE KARAR VERMEK SURETİYLE HÜKÜM KURULMALIDIR.
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.01.2012 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.03.2012 günlü hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Muzaffer tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin paydaş oldukları 30 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı üzerinde davalılardan Muzaffer ve Hüseyin yararına 23.11.1987 tarihli ve 6262 yevmiye no’lu, 15 ay vadeli, 900.000,00’er TL bedelli ipotek şerhi bulunduğunu, taşınmazın satış bedelinin ödendiğini, ipoteğin hükmünün kalmadığını ancak istenildiği takdirde tapuda gösterilen ipotek bedelini ödeyeceklerini ileri sürerek ipotek şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan Elif, Kadir, Nimet ve Muzaffer, ipoteğin kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yüklenicinin edimini yerine getirmesi amacıyla konulduğunu, ancak tapuda bu şekilde gösterilmediğini, yüklenici edimlerini yerine getirmediğinden davacıların da ipoteğin kaldırılmasını isteyemeyeceğini, mahkemenin görevli olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Metin, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, ipotek şerhinin konulmasının üzerinden 20 yıldan fazla bir zaman geçtiğinden hükmünün kalmadığı, anılan sürede ipotek bedelinin ödenmiş olması gerektiği kanaatine varılarak davanın kabulü ile ipoteğin davacılar yönünden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan Muzaffer temyiz etmiştir.
İncelenen ve ipotek akdinin çerçevesini tayin eden 23.11.1987 tarihli ve 6261 yevmiye no’lu resmi akit tablosu içeriğinden; 30 parsel sayılı taşınmazda paydaş olan Muzaffer ve Hüseyin’in paylarını 900.000,00’er TL bedelle Mehmet ve M.Ali’ye sattıkları, satış bedelini alamadıklarından payın tamamı üzerine 15 ay süre ile ve 900.000’er TL bedelle ipotek tesis ettirdikleri anlaşılmaktadır. Davacılar, 18.05.1992 tarihli 2197 yevmiye no’lu resmi akit tablosuna göre 30 parsel sayılı taşınmazda paydaş olan Nurtekin’in payını ipotekle yükümlü olarak 7.000,00 TL’ye satın almış ve satış bedelinin tamamını ödemişlerdir.
Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. İpoteğin 23.11.1987 tarihinden itibaren 15 ay süreli olduğuna ve sözleşmede faiz kararlaştırılmadığına göre sürenin bitiminden itibaren alacaklı, yasal faizi de talep edebilir. Gerçekten, Türk Medeni Kanunu’nun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur.
Ancak, borçlu anapara ipotek miktarından bir kısmını ödemiş veya depo etmişse yine de davanın reddi gerekir ise de, “çoğun içinde az da vardır” kuralı uyarınca Tapu Sicil Tüzüğü’nün 31/son maddesi hükmüne göre ipotek bedelinden ödenen bölümün kütüğün düşünceler sütununda gösterilmesi gerekir.
Bütün bu açıklamaların sonucu doğrultusunda mahkemece yapılması gereken iş; ipotek, kesin borç (karz) ipoteğine ilişkin bulunduğundan, taraflardan alacaklıların ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıp yapmadığını sorup saptamak, icra takibi varsa bu dosyayı getirtmek, resmi akit tablosundaki sözleşme hükümlerini gözetmek suretiyle alacaklının anapara dışında isteyebileceği gecikme faizi ile icra takibi yapılmışsa takip giderlerini gerek görülürse bilirkişiye hesaplatmak, bunların toplamını alacaklıya ödenmek üzere davacılara depo ettirmek, eksiksiz depo edilirse ipotek şerhini terkin etmek, kısmen ödeme yapılırsa davanın reddine karar verilmekle beraber ödenen bölümün kütüğün düşünceler sütununda gösterilmesine karar vermek olmalıdır.
Değinilen yönler gözetilmeden eksik inceleme ve araştırmayla kurulan hüküm açıklanan bütün bu nedenlerle bozulmalıdır.
S o n u ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Muzaffer’in temyiz itirazlarının kabulü ile davalı yararına (BOZULMASINA), peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 13.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.