6. Hukuk Dairesi 2010/6655 E. , 2010/8067 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
KARAR TARİHİ :05.03.2009
KAYYIM :... (İl Defterdarlığı)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalı kayyımı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, ... parsel No’lu taşınmazın paydaşlığının giderilmesine ilişkindir. Mahkemece taşınmazın satışı suretiyle paydaşlığın giderilmesine karar verilmesi üzerine hüküm davalı kayyımı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde, dava konusu edilen... No’lu parsele tarafların birlikte malik olduklarını, taşınmazın aynen bölünmesinin mümkün olmadığını belirterek, taşınmazın satışı suretiyle paydaşlığın giderilmesini talep etmiştir. Davalı kayyımı vekili, bilirkişi raporunda ev ve arsa için takdir edilen değerleri kabul etmediklerini, ayrıca mirasçılık belgesi verilmesi için açılan davanın sonucunun beklenmesini savunmuştur.
Paydaşlığın giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı,taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir.
Paydaşlığın giderilmesi davasını ortaklardan biri veya bir kaçı diğer paydaşlara karşı açar. Davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlanmalıdır. Bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Olayımıza gelince; dava konusu edilen ve satışına karar verilen... No’lu parsel tapuda davacı ve Emin kardeşi ... adına paylı şekilde kayıtlıdır. Adı geçen davalının açık kimliği belli olmadığından dava, kendisine atanan kayyım huzuru ile yürütülmüş ise de ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 16.3.2005 gün ve 2004 / 1391 esas 2005 / 592 karar sayılı kararı ile Emin kardeşi ...’nin mirasçısı bulunmadığından terekesinin Medeni Kanun’un 501. maddesi gereğince hazineye aidiyetine karar verilmiştir. Diğer yandan Maliye Hazinesi tarafından ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2008 / 963 esas 2009 / 267 karar sayılı dosyasında kayyımlık kararının iptali ve tapu paydaşının mirasının hazineye ait olduğunun tespiti için dava açılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama
sonucu davanın reddine karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, Kadastro Mahkemesi’nde görülen davada ... kardeşi ...’nin ... kızı olup ilam tarihinde hayatta olmadığının, mirasçılarının bulunduğunun anlaşıldığını, ancak karara gerekçe gösterilen parsel maliki ile dava konusu parsellerin maliki ...’nin aynı kişi olup olmadığının belirlenmediğini,bu durumda taşınmazların tapu kayıtlarının evveliyatının ve kadastro tutanaklarının getirtilerek malikinin kim olduğunun, mirasçılarının olup olmadığının belirlenmesinden sonra bir karar verilmesi yönünden hükmü bozmuştur. Görüldüğü üzere davalının mirasçısı olup olmadığı ve kendisine kayyım atanması gerekip gerekmediği dava konusu olup sözü edilen davanın sonucunda mirasçısının kim olduğu ortaya çıkacaktır. Bu durumda mahkemece anılan davanın sonucu beklenerek taraf teşkilinin sağlanmasından sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 29.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.