Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/3991 Esas 2010/7987 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/3991
Karar No: 2010/7987
Karar Tarihi: 28.6.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/3991 Esas 2010/7987 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Paydaşlığın giderilmesi istemiyle açılan dava, üç taşınmazın ortaklığına ilişkindir. Davacı, bir adet taşınmazın feragat nedeniyle dava edildiğini beyan etmiştir. Mahkeme, dava edilen diğer iki adet taşınmaz yönünden davayı kabul ederek ortaklığın satılmasına karar vermiştir. Temyiz başvurusunda, tüm paydaşların davada yer alması zorunluluğu hatırlatılmıştır. Ayrıca, tebliğ işlemi doğru yapılmadığı için kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. HUMK'nun 73. maddesi, \"mahkeme tarafları dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için uygun şekilde davet etmeden hükmünü veremez\" kuralını içermektedir. Tebligat Yasası ve Tüzüğü ise tebliğin muhatabına ulaşması konusu ile ilgili kişilerin bilgilendirilmesi ve belgeye bağlanması amaçlarını taşımaktadır. Taraf teşkili sağlanmadan karar verilemeyeceği vurgulanarak hükmün bozulması istenmiştir. Kanun maddeleri: HUMK'nun 73. maddesi, Tebligat Yasası'nın 20-21. maddeleri ve Tüzüğü'nün 28. maddesi.
6. Hukuk Dairesi         2010/3991 E.  ,  2010/7987 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    KARAR TARİHİ :9.2.2010
    ÜÇÜNCÜ ŞAHIS :

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, üç adet taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, ... ada ... parsel sayılı taşınmaz ile ilgili açılan davanın feragat nedeni ile reddine, ... ada ... ve... parsel bayılı taşınmazlar yönünden açılan davanın kabulüne, ortaklığın satılarak giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. Ortaklığın giderilmesi davasında tapu paydaşları sağ ise kendilerinin, ölmüş iseler ilgilisinden alınacak veraset belgesine göre tüm mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerekir. Davada bütün paydaşların (ortakların) yer alması zorunludur.
    Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlanmalıdır. Bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
    Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, her şeyden önce tarafların yargılama gününü bilmeleri ile mümkündür. HUMK.nun 73. maddesi, "mahkeme tarafları dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için uygun şekilde davet etmeden hükmünü veremez" kuralını içermektedir. Hukuk mahkemelerinde asıl olan tarafların huzuru ile yargılamanın yürütülmesi olup usulün olanak tanıdığı hallerde duruşmaya gelinmese dahi ilgilinin yokluğunda yargılamanın yürütüldüğü hallerde vardır. Bu gibi durumlarda gerekli uyarıyı taşıyan çağrı kâğıdının tebliğ edilmesinden ve yasaya uygun taraf teşkilinin tamamlanmasından sonra işin esasına girilmesi, kanıtlar toplanarak sonuca ulaşılması gereklidir. Bu itibarla tebligat bilgilendirme özelliği yanında belgelendirme özelliği de bulunan bir usul işlemidir. 7201 sayılı Tebligat Yasası ve Tüzüğünün amacı da tebliğin muhatabına ulaşması konusu ile ilgili olarak kişilerin bilgilendirilmesi ve bunun belgeye bağlanmasıdır.
    Tebligat Yasasının 20, 21 ve Tüzüğün 28. maddesi gereğince muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan her biri gösterilen adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesini muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazıp imzalaması gerekir.
    Olayımıza gelince; dava konusu taşınmazlardan ... ada ... ve... nolu muris... adına tam pay olarak kayıtlıdır. Davalılardan ..., ... ve ... adlarına tebliğe çıkarılan dava dilekçesi Tebligat Yasasının 21.maddesi gereği tebliğ edilmiş ise de, davalıların iş takibinde olmaları nedeni ile en yakın komşusu..."a imzadan imtina ettiğine dair açıklama yapılarak tebliğ edilmiş, ancak muhatapların nerede olduğu tevsik edilmemiştir. Bu durumda dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiyeler yöntemine uygun şekilde tebliğ edilmemiştir. Taraf teşkili sağlanmadan karar verilemez. Mahkemece yapılacak iş davalılara dava dilekçesi ve duruşma gününü bildiren davetiyenin yöntemine uygun şekilde tebliğinin sağlanması bu şekilde taraf teşkili yapıldıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara