(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2010/3820 E. , 2010/7933 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... 1.İcra Mahkemesi
KARAR TARİHİ :04.02.2010
DAVACI(ALACAKLI) :...
DAVALI(BORÇLU) :... - ...
ÜÇÜNCÜ ŞAHIS :
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçluların yasal süresinde itiraz etmemesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne,davalı borçlu ... yönünden davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından davalı ...’a ilişkin karara yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Alacaklı vekili tarafından davalı kiracılar hakkında başlatılan icra takibinde, 01.08.2008 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli sözlü kira akdi gereğince ödenmeyen toplam 2.760,30 TL kira alacağının tahsili ve tahliye istenmiştir. Borçlulardan ...’a ödeme emri 26.09.2009 tarihinde, diğer davalı ...’a ödeme emri 29.09.2009 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalılardan borçlu ... ödeme emrine itiraz etmemiştir. Davalı diğer borçlu ... ödeme emrine karşı 21.10.2009 tarihinde itiraz dilekçesi vermiş ise de itirazın yasal süre içinde yapılmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda her iki davalı yönünden de icra takibi kesinleşmiştir. Buna göre, taraflar arasında sözlü kira akdi bulunduğu, her iki davalının da kiracı olduğu ve aylık kira miktarının kesinleştiğinin kabulü gerekir. Davacı kiralayanın,her iki kiracı hakkında başlatılan icra takibinin de itiraz edilmeyerek kesinleşmesi nedeniyle İİK’nun 269/a maddesi gereğince tahliye davası açmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Davalı kiracılar yasal süre içinde takip konusu kira borcunu ödediklerini İİK’nun 68.maddesinde yazılı belgelerle kanıtlayamamıştır. Bu durumda mahkemece davanın kabulüne, her iki davalı yönünden kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı ...’a ilişkin karara hasren BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.