Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2020/605 Esas 2020/4684 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/605
Karar No: 2020/4684
Karar Tarihi: 15.06.2020

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2020/605 Esas 2020/4684 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı avukat, kendisini azleden müvekkilinin vekalet ücreti tahsili için başlatılan takibin durdurulmasını istemiş, davacı avukat ise davalının itirazının iptali için dava açmıştır. Mahkeme, davacı avukatın azledildikten sonra da davayı takip ettiğini ve menfaat çatışması olduğunu belirterek davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, davacı avukatın haklı azledildiğine ve vekalet ücreti talep edemeyeceğine hükmetmiştir. Avukatlık Kanunu'nun 174. maddesi bu konuda düzenleme yapmaktadır. Ayrıca davacı avukatın menfaati zıt tarafa hukuki yardımda bulunduğu için güven ilişkisinin sarsıldığına dikkat çekilmiştir. Sonuç olarak davalının temyiz itirazı kabul edilmiş ve karar bozulmuştur. Kararda geçen Avukatlık Kanunu maddesi 174 ve 38/b'dir.
13. Hukuk Dairesi         2020/605 E.  ,  2020/4684 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, avukat olduğunu ve davalının vekili sıfatıyla ... keresteciliğin davalı hakkında açtığı alacak davasında davalıyı vekil olarak temsil ettiğini, fakat davalının kendisini azlettiğini, vekalet ücretinin tahsili için başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Taraflar arasındaki vekalet ilişkisi, davalı konumundaki müvekkilin davacı avukata gönderdiği azilname ile sona ermiştir. Davalı, davacının vekalet ilişkisi devam ederken ... keresteciliğin vekilliğini üstlendiğini, azlin bu nedenle haklı olduğunu savunmuştur.
    Avukatlık Kanunu"nun, 174. maddesinde, “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil Avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir.
    Mahkemece, her ne kadar davacı avukatın üzerine aldığı davayı gerekli özeni göstererek, gerekli savunmalarını yaparak, delillerini sunarak, keşif ve duruşmalarını takip ederek sonuçlandırdığı, kararın da kesinleşmesiyle avukatın görevinin sona erdiği, davacı avukatın gerek davalılar lehine takip ettiği davanın ve gerekse ... Tersanecilik ve Turizm İşletmeciliği Ltd. Şti."nin vekili olarak takip ettiği davaların karşı tarafları farklı olduğu üzere davalar arasında irtibatta bulunmadığı, bu nedenle davalı taraf iddiasındaki menfaat çatışmasının oluşmadığı gerekçesiyle, davacı avukatın azlinin haklı bir sebebe dayanmadığı kabul edilmiş ise de, somut olayda davacı vekil, ... keresteciliğin, müvekkili olan davalıya karşı açtığı davada, davalının vekilliğini üstlenmiş olup; davalı ile davacı arasında vekalet ilişkisi devam ederken davacı vekil, ... keresteciliğin vekilliğini de üstlenmiştir. Hal böyleyken, Avukatlık Kanunu"nun 38/b maddesine aykırı olarak menfaati zıt tarafa hukuki yardımda bulunmuş olmaları nedeniyle taraflar arasındaki güven ilişkisinin ciddi şekilde sarsılmış olduğunun ve azlin haklı olduğunun kabulü gerekmektedir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Mahkemece, bu yön gözetmeksizin karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara