Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2021/2176 Esas 2021/4416 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/2176
Karar No: 2021/4416
Karar Tarihi: 22.06.2021

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2021/2176 Esas 2021/4416 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi         2021/2176 E.  ,  2021/4416 K.

    "İçtihat Metni"

    Sanık ... hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı suçundan bozma üzerine yapılan yargılama sonunda mahkûmiyetine dair Nazilli 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 25.01.2016 gün ve 2015/276 Esas, 2016/26 Karar sayılı hükmün sanık ile müdafisince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 03.04.2017 gün ve 2017/1765 Esas, 2017/1745 Karar sayılı ilamı ile verilen bozma kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.05.2017 günlü, 2017/12235 sayılı itiraznamesi ile 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin iki ve üçüncü fıkraları gereğince itiraz etmesi üzerine Dairemizin 27.11.2017 gün ve 2017/2828 Esas, 2017/5963 sayılı Kararıyla itirazın yerinde görülmeyerek reddiyle bu hususta karar verilmek üzere dosyanın gönderildiği Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16.04.2019 gün ve 2017/14-1191 Esas, 2019/331 Karar sayılı ilamıyla 20.03.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi gereğince Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının gerekli görmesi halinde kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi dolayısıyla açılan idari, cezai, hukuki her tür davaya ve çekişmesiz yargıya katılma hakkının bulunması nedeniyle anılan madde uyarınca bu husustaki takdir hakkının kullanılabilmesi için yokluğunda verilen mahkeme kararlarının Bakanlığa tebliğinin zorunlu olması nedeniyle itiraz konusu dosyadan haberi olmadığı anlaşılan Bakanlığa ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararı tebliğ edilip, temyiz ettiği takdirde bu husus ta gözetilerek, etmediği takdirde ise sanık ... müdafisinin temyizlerine istinaden Dairesince yeniden değerlendirme yapılarak karar verilmesi için itirazın değişik gerekçeyle kabulü ile bozma ilamının kaldırılmasına dair verilen kararla birlikte Dairemize gönderilen dosya ile ilgili verilen 11.02.2020 gün ve 2019/6192 Esas, 2020/1061 sayılı tevdi kararına istinaden ilk derece mahkemesince yapılan tebligat üzerine Bakanlık vekili tarafından hüküm temyiz edilmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ek tebliğnameyle birlikte Dairemize gönderilen dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
    Bakanlık vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi uyarınca davaya katılma hakkı bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re"sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca yapılan toplantı sonucunda verilen 13.12.2019 gün ve 2019/6 Esas, 2019/7 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Bakanlığa bildirimde bulunulmasının zorunlu olmadığının kabul edilmesi ve 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesine göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    Sanık ile müdafisinin temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
    İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunca düzenlenen 29.04.2009 tarihli raporda, beyanlarına ancak ana hatları ile ve kuvvetli delillerle desteklendiği takdirde itibar edilebileceği belirtilen mağdurenin aşamalarda ve adli muayene esnasında akıl rahatsızlığı nedeniyle anlatmak istediklerini tam olarak ifade edemediğinin gözlem olarak yazılması, eyleme ilişkin ifadelerinin tutarsız olması, savunma ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, mağdurenin maddi delillerle desteklenmediğinden tek başına itibar edilemeyen beyanları dışında sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık ile müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara