14. Hukuk Dairesi 2012/8197 E. , 2012/9268 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 06.03.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacılar ... ve ... yönünden tescil davasının reddine, karşı dava müdahalenin men"i davasının kabulüne, diğer davacılar yönünden açılmamış sayılmasına dair verilen 21.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava, yüklenicinin temliki nedeniyle kazanılan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava ise elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, asıl davada; davacılar ..., "in davalarının açılmamış sayılmasına, diğer davacılar ... ve ... "ın tescil isemlerinin reddine, karşı davada ise davacı arsa sahibi ..."ın karşı davalılar ..., hakındaki davasının açılmamış sayılmasına, diğer karşı davalılar ..., ... hakkındaki davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi (c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmazlar konut niteliğindedir. Anılan yasanın (e) bendindeki tanıma göre tüketici: bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen,
kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi, (f) bendindeki tanıma göre de satıcı: kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetler kapsamındaki tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 23.maddesi hükmüne göre de, bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
Somut olayda da; davacılar tüketici olup yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan zorunluluktur. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması gerekirken çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru olmamış, bu sebeple kararın bozulması gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 05.07.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.