Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/7598 Esas 2012/9211 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/7598
Karar No: 2012/9211
Karar Tarihi: 04.07.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/7598 Esas 2012/9211 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/7598 E.  ,  2012/9211 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.01.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tazminat talebi bakımından davanın kabulüne dair verilen 07.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre yükleniciye bırakılan bağımsız bölümün yükleniciden satın alındığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, bu talebin kabul edilmemesi halinde sözleşmeye istinaden ödenen bedelin yasal faizi ile tahsili istemine ilişkindir.
    Davalı arsa sahipleri ... ve ... yüklenicinin sözleşme ile üzerine düşen edimi yerine getirmediğini, sözleşmenin feshi istemli derdest dava bulunduğunu, bu sebeple davanın reddini istemiş, diğer davalılar vekili davalı şirketin kat karşılığı inşaat sözleşmesinin akdedildiği tarihte tüzel kişiliği bulunmadığını, davanın müvekkili şirket yönünden pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle, davalı ... yönünden ise esastan reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının tapu iptali ve tescil isteminin reddine, yükleniciye temlik nedeniyle ödenen bedelin tahsili isteminin kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
    Davadaki istemin dayanağı ...Turizm ve Ticaret Limited Şirketi yetkili temsilcisi ile davacı arasında 27.06.2005 tarihinde adi yazılı sözleşmeyle yapılan temlik işlemidir. Bir tanımlama yapmak
    gerekirse, alacağın temliki; alacaklı (yüklenici) ile onu devralan üçüncü kişi (davacı) arasında borçlunun (arsa sahiplerinin) rızasını gerektirmeden yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliği taşıyan şekle bağlı bir akittir. Kuşkusuz, yüklenicinin yaptığı temlik işleminin hüküm ve sonuç doğurması temlik işleminin konusu olan alacağın gerçek bir alacak olmasına bağlıdır. Alacağın temlik edildiği üçüncü kişi ancak bu gibi durumlarda temlik işleminden yararlanarak bu hakkını arsa sahibine karşı da ileri sürebilir hale gelir. Zira, alacağı devralan kişi, evvelki alacaklının yerine geçer ve borçludan ifayı istemek gerektiğinde de borçluyu ifaya zorlamak artık onun hakkı olur. Ne var ki, üçüncü kişinin borçluyu (arsa sahibini) hasım göstererek açacağı davada borçlu temlik yapmamış olsaydı eski alacaklısına (yükleniciye) ne gibi def’ilerde bulunmak imkanına haiz idi ise bu def’ileri yeni alacaklıya (hakkı temellük eden üçüncü kişiye) karşı da ileri sürebilir (BK m.167). Kısaca bu gibi davalarda, üçüncü kişi temlik işleminin varlığını yükleniciye, alacağa hak kazanıldığını ise arsa sahiplerine karşı ispat etmek zorundadır.
    Arsa sahipleri ile yükleniciler davalı ... ve dava dışı Şevki Akkın arasında resmi şekle uygun olarak düzenlenen 22.10.1999 günlü sözleşme ile, 909 parsel sayılı taşınmaz üzerine apart daireler ve sosyal tesisler yapımının kararlaştırıldığı, bunun yarısının arsa sahiplerine kalanının yükleniciye bırakılmasının hüküm altına alındığı anlaşılmıştır. Davalı arsa malikleri ... 3 Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2008/617 Esas sayılı dosyası ile sözleşme yerine getirilmediğinden feshini istemişlerdir. Burada sözleşmenin feshinin ileriye veya geriye etkili olması ayırımı önem kazanmaktadır, bu ayrım yüklenicinin yapımını üstlendiği inşaatı kısmen tamamlaması, fakat temerrüdü yüzünden teslim edememesi halinde tasfiyenin nasıl yapılacağı sorunu ile ilgilidir. Eğer feshin sonuçları geriye etkili olacaksa, sözleşme yokmuşçasına tasfiye edileceğinden yüklenici inşaatın yaptığı kısmına orantılı arsa payı değil, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre imal ettiği inşaat bedelini alır. Fesih ileriye etkili kabul edilirse, yükleniciye imalat oranına paralel arsa payı bırakılır.
    ... Ticaret Limited Şirketi yetkili temsilcisi ile davacı arasında 27.06.2005 tarihinde adi yazılı sözleşmeyle yapılan temlik işlemi gereğince davacının temlik aldığı şahsi hakkın konusunun sözleşmenin ileriye veya geriye etkili olarak feshi sonucunda yükleniciye bırakılıp bırakılmayacağı belirleneceğinden, sözleşmenin ifa olanağı bulunup bulunmadığı davalı arsa maliklerince açılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi davasının sonucu ile doğrudan ilgilidir. Bu nedenle "bekletici mesele" yapılarak dava sonucu beklenmeli, sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece bütün bu yönler üzerinde durulmadan eksik inceleme ve araştırmayla hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 04.07.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara