Esas No: 2012/8294
Karar No: 2012/9190
Karar Tarihi: 04.07.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/8294 Esas 2012/9190 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki temliken tescil olmazsa tazminat, karşı dava ile ecrimisil istemli davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 29/11/2011 gün ve 2011/10019 esas 2011/14520 karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar-karşı davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava, Türk Medeni Kanununun 729.maddesine dayalı temliken tescil, ikinci kademedeki istek ise araziye dikilen zeytin ağaçları değeri 40.000,00 TL’nin tahsili taleplerine ilişkindir. Islah yoluyla talep 135.865,00 TL’ye çıkartılmıştır.
Kayıt maliki olan davalılar asıl davanın reddini savunmuş, karşı davalarında ise 13.800,00 TL ecrimisilin tahsili talebinde bulunmuşlardır.
Mahkemece, asıl davada davacıların temliken tescil isteminin reddine, ıslah da gözetilmek suretiyle 135.865,00 TL’nin davalı kayıt maliklerinden payları oranında tahsiline, karşı davanın kısmen kabulü ile bilirkişinin hesapladığı 3.955,51 TL ile 4.109,88 TL ecrimisilin davacı-karşı davalılardan alınarak Nurhayat ve Perihan’a verilmesine karar verilmiştir.
Hükmün, asıl davanın davalısı ve karşı davacılar ... ve ... tarafından temyizi üzerine Dairemizin 29/11/2011 günlü 2011/10019 Esas, 2011/14520 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Asıl davanın davacıları ve karşı davalılar vekili kararın düzeltilmesini istemiştir.
Dairemizin 29.11.2011 tarihli bozma ilamında, asıl davanın davacıları aleyhine karşı dava ile hükmedilen ecrmisil yönünden, davacıların bu hususu temyiz konusu yapmadıklarından bozma nedeni yapılmadığı ve düşülen yanlışlığa değinilmekle yetinildiği belirtilmiş ise de davacılar vekili davalıların temyiz dilekçelerinin kendilerine tebliğ edilmediği, katılma yolu ile temyiz haklarını kullanamadıkları gerekçesiyle kararın düzeltilmesini talep etmişlerdir.
1-Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden davalılar/karşı davacılar vekilinin 09.06.2011 tarihli temyiz dilekçesinin yine temyiz eden tarafa tebliğ edildiği, davacılar/ karşı davalılara tebliğ edildiğine ilişkin tebligat parçasına rastlanmadığı, Dairemizin 05.04.2012 tarihli mahalline geri çevirme kararı üzerine davalılar vekilinin 09.06.2011 tarihli temyiz dilekçesinin davacılar vekiline tebliğ edildiği, kararın davacılar ... ve ... vekili tarafından süresinde temyiz edildiği anlaşıldığından davacılar/karşı davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 29/11/2011 günlü 2011/10019 Esas, 2011/14520 Karar sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA karar verildi. Dosya yeniden incelendi.
2-Davacılar/karşı davalılar vekilinin katılma yolu ile temyiz itirazları yönünden;
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacılar ve karşı davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
3-Asıl davanın davacıları ... ve ... 852 sayılı parselde satın alma yoluyla pay maliki olmuş, karşı davanın davacıları tarafından açılan şufa davası sonucu ...’in sahip olduğu tüm pay, ...’nın da şufa yoluyla kaybettiği bir kısım pay hükmen karşı davanın davacıları ... ve ... adına tescil edilmiştir. Ecrimisil istemine dayanak olan zeytin ağaçları ise, bilirkişinin saptamasına göre 4-5 yaşlarında olup, asıl davanın davacılarının tapu kayıt maliki oldukları dönemde dikilmiş, asıl davanın davacıları bu dönemde tapu kaydına dayanarak taşınmazı kullanmış ve yararlanmışlardır. Dolayısıyla, kayıt maliki olan asıl davanın davacılarının kötüniyetli zilyet olduklarının kabulüne olanak yoktur. Açıklanan nedenlerle, ecrimisil tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
4-Davalılar karşı davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
852 sayılı parselde dikilen zeytin ağaçları 4-5 yaşlarında olup, asıl davanın davacılarının tapuyla maliki oldukları dönemde onlar tarafından dikilmiştir. Bilirkişi raporundaki tespitin aksine zeytin ağaçları halen ürün
verme döneminde değil yetişme dönemindedir. Davacı ve karşı davalıların iyiniyetli fidan sahibi oldukları açıktır. Dava konusu 852 sayılı parselde davalı ve karşı davacılar dışında başkaca kişilerin de paylı malik olduğu tapu kaydının incelenmesinden anlaşılmaktadır.
Ayrıca Türk Medeni Kanununun 684. maddesi hükmüne göre bir şeye malik olan kimse o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur. Diğer taraftan, aynı yasanın 718.maddesi hükmüne göre de arazi mülkiyeti kapsamına bitkiler ve kaynaklar da girer. Bu bakımdan dava konusu parseller üzerindeki ... ve Sami tarafından dikilen zeytin ağaçlarında paylarına göre karşı davanın davacıları ile davalı taraf durumunu almayan diğer paydaşların mülkiyet hakları ile yasanın 683. maddesinden kaynaklanan kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkileri vardır. Asıl davanın davacıları, taşınmaza zeytin fidanları dikmek suretiyle artı değer sağlamıştır. Yukarıda belirtilen yasa kurallarına göre, zeytin ağaçları üzerinde paylı malik olan davalıların da kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkileri olduğundan, muhdesat (zeytin ağaçları) bedelleri bunları diken davacılara ödenmeden davalı olan paylı malikler payları oranında sebepsiz zenginleşmiş kabul edilir. Bütün bu anlatılanların sonucuna göre davacıların diktiği muhdesatlar sebebiyle davalılardan payları oranında bedel istemesi mümkündür.
Muhdesat (zeytin ağaçları) bedelinin nasıl hesaplanacağı sorununa gelince;
Türk Medeni Kanununun 723.maddesi uyarınca ödenecek olan tazminatın tutarı, malzeme malikinin iyiniyetli olup olmamasına göre değişir. Eldeki davada, davacı ve karşı davalılar arazi üzerindeki zeytin ağaçlarını kayıt maliki oldukları dönemde diktiklerinden kural olarak iyiniyetlidir. Dolayısıyla, arazi malikleri payları oranında iyiniyetli olan muhdesat (zeytin ağaçları) sahiplerine muhik bir tazminat ödemek zorundadır. Bu değer zeytin ağaçları nedeniyle taşınmazda meydana gelen objektif değer artışı oranı olmayacağından burada da olayın özelliğine göre hakimin geniş takdir yetkisi bulunmaktadır (TMK m.4).
Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece, yeniden keşif yapılarak oluşturulacak bilirkişi kurulu tarafından 852 sayılı parsel üzerindeki asıl davanın davacıları tarafından dikilen zeytin ağaçlarının dava tarihindeki yaş ve niteliklerini belirlenmeli, bu niteliklere göre ağaçların dava tarihindeki en az değeri tespit edilmeli, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinin hakime tanıdığı takdir yetkisi de kullanılarak ödenmesi gereken tazminat miktarı davalıların payları oranında belirlenerek davalılardan tahsil edilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar karşı davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 29/11/2011 günlü 2011/10019 Esas, 2011/14520 Karar sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı karşı davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bent uyarınca davacılar karşı davalılar vekilinin temyiz itirazları ile (4) numaralı bent uyarınca davalı karşı davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 04.07.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.