Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/8105 Esas 2012/9165 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/8105
Karar No: 2012/9165
Karar Tarihi: 03.07.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/8105 Esas 2012/9165 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı, davacının çaplı taşınmazını kullanmasına engel olmak şeklinde gerçekleşen bir eylemi gerçekleştirdiği için davacı, müdahalenin önlenmesi için dava açmıştır. Davalı, davaya cevap vermemiş ve mahkeme davacının şahsına yönelik bir eylem olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Türk Medeni Kanununun 683. maddesi gereği, bir şeye malik olan kişi, hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Bu nedenle, mahkeme hükmü bozulmuştur. Türk Medeni Kanununun 683. maddesi, mal sahibinin sahip olduğu mala haksız el koymayı engelleme hakkına sahip olduğunu belirtmektedir.
14. Hukuk Dairesi         2012/8105 E.  ,  2012/9165 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı tarafından, davalı aleyhine 01.07.2010 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men"i istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
    Davalı, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davalının davacının taşınmazını kullanmasına engel olmak şeklinde gerçekleşen eylemi taşınmaza yönelik olmayıp davacının şahsına yönelik olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Türk Medeni Kanununun 683.maddesi "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir" hükmünü içermektedir. Davalının davacının taşınmazını kullanmasını engellediği keşifte dinlenen mahalli bilirkişi beyanları ile sabittir. Mahkemece de bu husus kabul edilmesine rağmen davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 03.07.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara