6. Hukuk Dairesi 2010/2740 E. , 2010/7880 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
KARAR TARİHİ :14.1.2010
ÜÇÜNCÜ ŞAHIS :
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, işyeri ihtiyacı ve akde aykırılık nedeni ile kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacılardan kiralayan durumunda olmayan kiralananın 1/2 pay sahibi bulunan... işyeri niteliğindeki dava konusu kiralananda ticaret yapacağından, kiralayan ... da davalının sözleşmeye aykırı olarak kiralananı bir başkasına devrettiğinden bahisle kiralananın tahliyesini istemişlerdir. Davalı davanın reddini savunmuştur.
6570 Sayılı Yasanın 7/b ve c maddeleri uyarınca ihtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak davalarda dava hakkı kural olarak kiralayana aittir. Ancak kiralayan durumunda olmayan malikin de bu davaları açabileceği içtihaden kabul edilmiştir. Kiralanan paylı mülkiyete konu ise pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması, elbirliği halinde mülkiyete konu teşkil ediyorsa tüm ortakların davaya katılmaları gerekir. Bu koşullar birlikte dava açma şeklinde gerçekleşebileceği gibi bir paydaş tarafından açılan davaya sonradan diğer paydaşların onaylarının alınması şeklinde de sağlanabilir. Elbirliği mülkiyetinde, ortakların davaya katılmaları sağlanamaz ise miras bırakanın terekesine temsilci atanması sağlanarak temsilci huzuruyla dava yürütülür. Dava hakkına ilişkin olan bu hususların mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.
Borçlar Kanununun 256.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır. Anılan madde hükmü gereğince akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Kiralananın açıktan fena kullanılması durumunda akde aykırılığın giderilmesi amacıyla kiracıya ihtar gönderilmesine gerek yoktur.
Dava konusu edilen kiralananın tapu kaydına göre 1/2 payının davacılardan..."a 1/2 payının da dava dışı ..."na ait bulunduğu ve taşınmazın paylı mülkiyet hükümlerine tabi olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle ihtiyaç iddiasına dayalı davanın pay ve paydaş çoğunluğunca açılması zorunlu olduğundan yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde diğer paydaşın da davaya onayının alınması gerekir. Mahkemece taraf teşkilinin sağlanması ve ondan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir
Öte yandan davacı kiralayan kiralananın sözleşmeye aykırı olarak bir başkasına devredildiğinden söz ederek kiralananın tahliyesini istemiştir. Ne var ki davacı tarafından davalıya tebliğ edilen ihtarnamede yukarıda açıklanan şekilde akde aykırılığın giderilmesi için bir süre verilmemiştir. Süreli ihtar gönderilmeden akde aykırılık nedeni ile açılan davanın dinlenme olanağı yoktur. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.