Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/4457 Esas 2015/5444 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4457
Karar No: 2015/5444
Karar Tarihi: 24.11.2015

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/4457 Esas 2015/5444 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, sanığın katılanın imzasını atarak sahte bir bonyo düzenlediği gerekçesiyle resmi belgede sahtecilik suçundan yargılandığı davada, soruşturma aşamasında yapılan incelemelerde imzanın katılanın eli ürünü olmadığının belirlendiğini ancak sonrasında alınan raporların farklı sonuçlar verdiğini belirtti. Bonyodaki yazı ve rakamlar ile sağ taraftaki imzanın sanığa ait olduğu tespit edildiği için suça konu bonyodaki imzanın sanığa ait olup olmadığı araştırılması ve katılanın hukuki ilişkisi değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca suça konu bonyonun kambiyo senedi vasfında olmadığı için özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulamayacağı ve sanığın eyleminin TCK'nın 211. maddesi kapsamında bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı amacıyla resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Kararda TTK'nun 688/2. maddesi ve TCK'nın 211. maddesi üzerinde duruldu.
21. Ceza Dairesi         2015/4457 E.  ,  2015/5444 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2012/163305
    MAHKEMESİ : Konya 3. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 13/03/2012
    NUMARASI : 2007/794 (E) ve 2012/230 (K)
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

    1-Sanığın suça konu bonoyu katılanın imzasını atmak suretiyle sahte olarak tanzim ettiği, bu suretle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan davada; 25.07.2007 tarihli bilirkişi raporunda borçlu imzasının katılanın eli ürünü olmadığının, 22.04.2011 tarihli bilirkişi raporunda, bonodaki yazı ve rakamlar ile sağ taraftaki imzanın sanığa ait olduğunun, katılanın huzurda alınan ve temin edilen imza örneklerinin kendi aralarında çok değişken ve istikrarsız bir yapıya sahip olduğunun, özellikle 19.03.2007 tarihli ifade tutanağındaki imza ile bono üzerindeki borçlu imzasının katılanın elinden çıkmış olmasının mümkün görüldüğünün ancak katılanın örnek imzalarındaki önemli derecedeki istikrarsızlık ve değişkenlikler sebebiyle daha ileri derecede kesin bir sonuç beyanına imkan bulunmadığının, son olarak alınan 19.10.2011 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda ise; katılana ait imzaların önemli materyal ve yazı unsuru içermeyen, karalama tarzında çizgilerden ibaret basit tersimli, polimorf imzalar olmaları nedeniyle aidiyetinin tespit edilemediğinin belirtilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi bakımından; suça konu bono üzerindeki yazı ve rakamların sanığın eli ürünü olduğunun kabul edildiği somut olayda, suça konu bonodaki imzanın sanığın eli ürünü olup olmadığı hususu araştırılıp, katılanın hangi hukuki ilişki nedeniyle sanığa borcu olduğu tartışılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması
    2-Kabule göre de;
    a- "Yük yerine hasarsız ve eksiksiz zamanında teslim edildikten sonra hükümsüzdür" ibaresi yer alan suça konu bononun TTK"nun 688/2. maddesi gereğince kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadini taşımadığı için kambiyo senedi vasfında bulunmaması nedeniyle sanığın eyleminin özel belgede sahtecilik suçuna uygun bulunduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
    b- Sanığın aşamalarda değişmeyen savunmalarında, katılanın, sanığın sahibi olduğu nakliye şirketinde şoför olarak çalıştığı, suça konu bononun, nakliyesini gerçekleştirdiği pompanın nakliye sırasında zarar gördüğünden bahisle düzenlendiğini belirtmesi karşısında, eyleminin TCK.nun 211. maddesi kapsamında bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı amacıyla resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara