14. Hukuk Dairesi 2012/8128 E. , 2012/9127 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.02.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, davalı ile birlikte dava dışı ...apı Kooperatifi Üyesi olduklarını, 07.08.1995 tarihinde yapılan kura ile 1938 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki binanın A Blok 1. kat 7 numaralı bağımsız bölümünün kendisine isabet ettiği halde 18.10.2010 tarihinde tapuda yapılan ferdileşme sırasında davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece davacıya 07.08.1995 tarihili kura zaptı ile A Blok 1. kat 5 numaralı bağımsız bölümün isabet ettiği, daha sonra yapılan tadilat projesi ile A Blok’a iki adet dükkan eklendiği, bu nedenle tapuda yapılan ferdileştirme sırasında her bir bağımsız bölüm numarasına ikişer numara eklenmesi gerektiği, bu nedenle de A Blok 1. kat 7 numaralı bağımsız bölümün davacı adına tescil edilmesi gerektiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu konuda yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki; mahkemece tüm bağımsız bölümleri gösterir şekilde 07.08.1995 tarihli kura zaptı, tadilat projesi getirtilmemiştir. Öte yandan, davalı da yanlışlığın düzeltilmesi istemiyle 2010/110 Esas sayılı dava açtığını ve A Blok 9 numaralı bağımsız bölümün adına tescilini istediğini bildirmiş, mahkemece yapılan incelemede anılan dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca mahkemece, 07.08.1995 tarihli kura zaptı ve tadilat projesi getirtilmeli, davalı tarafından 2010/110 Esasta açılan dava dosyasındaki bilgi ve belgeler incelenmeli, gerektiğinde 6100 sayılı HMK’nun 266. maddesi hükmü uyarınca uzman bilirkişi görüşüne başvurulmalı ve kura zaptı ile taraflara isabet eden bağımsız bölümlerin hangisi olduğu kesin olarak saptanmalı, gerekirse HMK’nun 166. maddesi uyarınca davaların birleştirilmesi hususu değerlendirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir,
Mahkemece açıklanan bu hususlar nazara alınmadan eksik inceleme ve soruşturma ile davanın kabulü doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 03.07.2012 tarihinde oy birliği ile karar verildi.