Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/8083 Esas 2012/9126 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/8083
Karar No: 2012/9126
Karar Tarihi: 03.07.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/8083 Esas 2012/9126 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı Hazine, davalının \"harman yeri\" olarak sınırlandırılan taşınmaza bina yaparak elattığını öne sürerek, elatmanın önlenmesi ve kal istemiştir. Davalı taşınmazın eskiden beri zilyetliğinde olduğunu ve çekişmeli taşınmazın köy gelişim alanı olarak belirlendiğini savunmuştur. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir.
Ancak, dava konusu taşınmazın 1951 yılında tapulama sırasında harman yeri olarak sınırlandığı sabittir. Dosyada bulunan bir yazıda, taşınmazın bulunduğu köyde köy gelişim alan çalışması yapılmasının düşünüldüğü belirtilerek, işaretli alanların yerleşime açılmasında sakınca olup olmadığı sorulmuştur. Mahkeme değerlendirmede bu konuda herhangi bir araştırma yapmamıştır.
442 sayılı Köy Kanunu'nun 3367 sayılı Kanun'la değişik Ek 12. maddesi uyarınca, bu tür yerler köy yerleşme planının onayı ile önceki vasıflarını kendiliğinden kaybeder. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş, yukarıda anılan yasa uyarınca köy yerleşim plan çalışmasının yapıldığını ve bu çalışmanın dava konusu taşınmazın bulunduğu yeri kapsayıp kapsamadığını araştırmaktır.
442 sayılı Köy Kanunu’nun 3367 sayılı Kanun’la değişik Ek 12. maddesi
14. Hukuk Dairesi         2012/8083 E.  ,  2012/9126 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.06.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı Hazine, davalının “harman yeri” vasfı ile sınırlandırılan 842 parsel sayılı taşınmaza bina yapmak suretiyle elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve kal istemiştir.
    Davalı, dava konusu taşınmazın eskiden beri zilyetliğinde bulunduğunu ve çekişmeli taşınmazın köy gelişim alanı olarak belirlendiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dava konusu taşınmazın 1951 yılında yapılan tapulama sırasında harman yeri olarak sınırlandığı sabittir. Davalı dava konusu taşınmazın köy gelişim alanı olarak belirlendiğini ve buna ilişkin işlemlerin devam ettiğini savunmuştur. Dosya arasında bulunan ve Ankara İl özel İdaresi ...ASKİ Genel Müdürlüğüne yazdığı 11.01.2010 tarihli yazıdan, taşınmazın bulunduğu köyde 442 sayılı Kanuna ek 3367 sayılı Kanuna göre köy gelişim alan çalışması yapılmasının düşünüldüğü belirtilerek ekte işaretli alanların yerleşime açılmasında sakınca olup olmadığı sorulmuştur. Mahkemece bu konuda herhangi bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    442 sayılı Köy Kanunu’nun 3367 sayılı Kanun’la değişik Ek 12. maddesi uyarınca, bu tür yerler köy yerleşme planının onayı ile önceki vasıflarını
    kendiliğinden kaybeder. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, yukarıda anılan yasa uyarınca köy yerleşim alanı çalışması yapılıp yapılmadığını ve bu çalışmanın dava konusu taşınmazın bulunduğu yeri kapsayıp kapsamadığını araştırmak ve hasıl olacak sonuca göre karar vermek olmalıdır.
    Mahkemece açıklanan bu yön nazara alınmadan eksik araştırma ve soruşturma ile davanın kabulü doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 03.07.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara