Esas No: 2012/8162
Karar No: 2012/9123
Karar Tarihi: 03.07.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/8162 Esas 2012/9123 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.09.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen 09.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava değerine göre davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesinin görevine girdiği gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.
1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddenin 2-ç/1 fıkrasında “Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması” çekişmesiz yargı işi sayılmış olup, niteliği itibariyle tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davaları da bu nitelikteki davalardandır. Ne var ki, aynı yasanın geçici 1. maddesinin 1. bendine göre bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış davalara uygulanmaz hükmü bulunmaktadır. Davalı vekilinin göreve ilişkin sair temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir.
2- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yargı yolu ve göreve ilişkin olmayan hükümleri ise, bu kanunun yürüklüğe girmesinden önceki davalara da uygulanır. Anılan yasanın 331 maddesinin 2 fıkrasındaki "görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararlarından sonra davaya bir başka
mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder" hükmü uyarınca, görevsizlik kararı ile birlikte yargılama giderlerinden olan vekâlet ücretine hükmedilemez. Mahkemece bu husus gözardı edilerek davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi doğru değildir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekir ise de bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın HUMK"nun 438/VII. maddesi gereğince aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 3. bendinde yazılı “Davalı kendisini avukat ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı yararına hesap edilen 600,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” cümlesinin çıkartılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ bu hali ile ONANMASINA, 03.07.2012 tarihinde oy birliği ile karar verildi.