Esas No: 2012/6549
Karar No: 2012/9090
Karar Tarihi: 02.07.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/6549 Esas 2012/9090 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.01.2009 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili talebiyle yapılan icra takibine itirazın iptali ile takibin devamı ve %40 inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, seri ve irsaliye numaralarını belirtmeksizin 22.04.2008 tarihli 2.507,95 TL, 14.07.2008 tarihli 1.180,00 TL bedelli faturalara dayalı olarak 3.687,91 TL asıl alacak, 573,09 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.262,00 TL"nin tahsilini sağlamak amacıyla davalı aleyhine ilamsız icra takibine geçmiş ve davalının itirazı üzerine yasal sürede itirazın iptali davasını açmıştır.
Davacı gerek dava dilekçesinde ve gerekse yargılama aşamasında verdiği 04.05.2009 günlü dilekçesinde; takibe konu faturalarla ilgili açıklamada bulunmuş ve 14.07.2008 günlü 054125 numaralı 1.180,00 TL fatura bedelinin hiç ödenmediğini, 22.04.2008 günlü 054021 numaralı faturadan ise bakiye 700,00 YTL ödenmediğini belirterek toplam 1.880,00 YTL borç için takibin devamına ve %40 inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Tarafların iddia ve savunması ile bilirkişi tarafından hazırlanan raporlara göre; malzemeli drenaj sistemi yapımı ve sair işler için davacı tarafından düzenlenen 22.04.2008 günlü 054021 numaralı 21.808,76 YTL tutarlı fatura içeriği ve faturada yazılı işlerin teslim edildiği, davalı tarafından yapılan toplam ödemenin 21.808,76 YTL olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı tarafından düzenlenen 20.04.2008 tarihli 463,15 YTL, 30.04.2008 tarihli 236,00 YTL ve 14.07.2008 tarihli 1.180,00 YTL toplam 1.879,76 YTL"lik faturalardan kaynaklanmaktadır.
Davacı anılan faturalarda yazılı işlerin yapıldığını ve bedelinin ödenmediğini iddia etmekte, davalı ise anılan faturaların tebliğ edilmediğini, işin yapılmadığını savunmaktadır.
Davalı şirkete ait ticari defterlerin kapanış tasdiklerinin yapıldığı davacıya ait ticari defterlerin ise kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, icra takip talebinde sadece 22.04.2008 tarihli ve 14.07.2008 tarihli faturalarla ilgili olarak takibe geçildiği, diğer iki adet fatura ile ilgili icra takibi yapılmadığı görülmüştür.
Taraflar arasında bir kısım işlerin malzemeli yapımı konusunda bir eser sözleşmesi ilişkisinin varlığı tartışmalı değildir. Nitekim davalı 22.04.2008 günlü fatura içeriğini benimsemiş ve bedelini ödemiştir.
Eser sözleşmesinden kaynaklanan bu gibi davalarda, eserin meydana getirilerek iş sahibine teslim edildiğini ispat yükü yükleniciye, eser bedelinin ödendiğini ispat ise iş sahibine düşer. Davalı iş sahibi takibe konu 14.07.2008 günlü fatura muhteviyatı işlerin yapılıp kendisine teslim edildiğini kabul etmediği gibi davacıya karşı borçlu olmadığını savunmuştur.
Bu durumda, davacının fatura muhteviyatı işlerin yapıldığını ve faturada yazılı bedeli hak ettiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığından 6100 sayılı HMK"nun 200.maddesi gereğince iş sahibinin açık izni olmadan tanık dinletme olanağı da yoktur. Diğer taraftan, defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporlara göre de kabul edilmeyen fatura ile de yazılı eserin meydana getirildiği ve davalıya teslim edildiği de kanıtlanamamıştır.
Ne var ki davacı dava dilekçesinde, her türlü delil demek suretiyle yemin deliline de dayanmış sayılacağından uyuşmazlık konusu fatura bakımından davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılmalı, istek bunun sonucuna göre bir hükme bağlanmalıdır.
Mahkemece değinilen yönler bir yana bırakılarak, delillerin takdirinde yanılgıya düşülmek ve takibe konu olmayan faturalarıda hesaplamaya dahil edilmek ve ayrıca takibe konu alacağın likit özellikte olmadığı halde %40 inkar tazminatına da hükmedilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıkalanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 02.07.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi