14. Hukuk Dairesi 2012/8186 E. , 2012/9081 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.05.2009 gününde verilen dilekçe ile yola elatmanın önlenmesi, kal ve geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.01.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı genel yola elatmanın önlenmesi ve geçit hakkı istemlerinde bulunmuştur.
Davalı, davacının taşınmazının yola cepheli olup geçit ihtiyacı bulunmadığından davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davacının sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacının yola elatmanın önlenmesi istemine gelince;
Davacı, davalı ile anlaşmaları sonucunda dava konusu yerin kadastro mahkemesi kararı ile yol olarak terkinine karar verildiğini ve paftada yol olarak bırakılan bu yere garaj ve duvar yaparak elattığını belirterek elatmasının önlenmesini ve yapıların kal’ini istemiştir.
Türk Medeni Kanununun 715. ve “Kamu Malları” başlıklı 3402 sayılı Kanunun 16/B maddeleri gereğince yollar kamunun yararlanmasına tahsis edilen veya kamunun kadimden beri yararlandığı yerlerdendir. Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu alınan fen bilirkişi raporunda B harfi ile
gösterilen yerin kadastro mahkemesinin kararı ile yol olarak terkinine karar verilmiş ve bu yer çapa işlenmek suretiyle genel yol niteliğini kazanmıştır. Bu nedenle yararlanma hakkı olan davacı yararlanmadan men edildiği iddiası ile elatmanın önlenmesi ve kal isteminde bulunabilir. Mahkemece, bu durum gözetilerek davacının bilirkişi raporunda B harfi ile gösterilen genel yola elatmanın önlenmesi ve kal isteminin kabulü gerekirken yazılı gerekçelerle reddi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2.) bent uyarınca hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 02.07.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.