Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/8121 Esas 2012/9051 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/8121
Karar No: 2012/9051
Karar Tarihi: 02.07.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/8121 Esas 2012/9051 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, Türk Medeni Kanunu'nun 725. maddesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil, mümkün olmaz ise irtifak hakkı tesisi talebi ile birleştirilen davada tapulu taşınmaza müdahalenin önlenmesi ve kal istemi yer almıştır. Mahkeme, temliken tescil davasının iyiniyet unsurunun oluşmaması nedeniyle reddetmiş, birleştirilen davanın ise kabul edilmesine karar vermiştir. Karara yapılan temyiz itirazında ise borçluya bir icra emri gönderildiği ve borçlunun emir gereğini yerine getirmediği durumlarda gerekli masrafların icra müdürü tarafından bilirkişiye hesaplattırılarak borçludan tahsil edilebileceği, ancak mahkemenin talep olmadan İcra İflas Kanunu'nun 30. maddesi hükmünü gözardı ederek yanlış bir hüküm kurduğu belirtilmiştir. Temyiz talepleri sonucunda, diğer temyiz itirazları reddedilerek hükmün düzeltilerek onanması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri ise Türk Medeni Kanunu'nun 724 ve 725, İcra İflas Kanunu'nun 30. maddeleridir.
14. Hukuk Dairesi         2012/8121 E.  ,  2012/9051 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.05.2010 gününde verilen dilekçe ile Türk Medeni Kanunun 724 ve 725 maddeleri gereğince tapu iptali ve tescil, mümkün olmaz ise irtifak hakkı tesisi, birleştirilen davada tapulu taşınmaza müdahalenin önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 20.09.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve birleştirilen davanın davalısı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Asıl dava, Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil, birleştirilen dava ise elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir.
    Mahkemece, temliken tescil davasının iyiniyet unsurunun oluşmadığı gerekçesiyle reddine, birleştirilen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı ve birleştirilen dosyanın davalısı ... vekili temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı ve birleşen dosyanın davalısı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-İcra ve İflas Kanununun 30. maddesi hükmü gereğince bir işin yapılmasına dair olan ilamın icra müdürlüğüne verilmesi üzerine borçluya bir icra emri gönderilerek ilamda gösterilen süre içinde ve eğer süre verilmemişse işin mahiyetine göre başlama ve bitirme zamanları tayin edilerek icra müdürlüğü tarafından o işin yapılması emredilir. Borçlu emir gereğini yerine getirmezse lazım gelen masraf icra müdürü tarafından bilirkişiye
    hesaplattırılarak ayrıca bir hüküm gerekmeksizin bu masraf borçludan tahsil edilir.
    Mahkemece, talep olmadan orta yerde İcra İflas Kanununun 30. maddesi hükmü gözardı edilerek “davalının kendiliğinden kaldırmaması halinde kal masrafları davalıdan alınarak sözü geçen binanın taşan kısmının kal’ine, yıkılarak kaldırılmasına” dair hüküm kurulması doğru görülmediği gibi yine hüküm fıkrasında “3.520,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı ...’ten alınarak davalı ...’ye verilmesine” şeklinde yazılması gerekirken maddi hata sonucu “davalı ...’ten alınarak davalı ...’ye verilmesi” şeklinde yazılması doğru değil ise de bu hataların giderilmesi kararın bozulmasını yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK’nun 438/VII. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacı ve birleştirilen dosyanın davalısı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2.bentte yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2 no’lu bendinin son satırında yazılı “davalının kendiliğinden kaldırmaması halinde kal masrafları davalıdan alınarak sözü geçen binanın taşan kısmının kal’ine, yıkılarak kaldırılmasına” cümlesi çıkartılarak bunun yerine “taşan kısmın kal’ine” cümlesinin yazılmasına, yine hüküm fıkrasının asıl dosyasının son satırında “… davalı ...’ten alınarak …” kelimelerinin çıkartılarak yerine “… davacı ...’ten alınarak …” kelimelerinin yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 02.07.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara