Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/8027 Esas 2012/9021 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/8027
Karar No: 2012/9021
Karar Tarihi: 02.07.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/8027 Esas 2012/9021 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/8027 E.  ,  2012/9021 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.04.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, tapu iptali tescil, ikinci kademede ise taşınmazın rayiç değerinin tahsili istemleriyle açılmıştır.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava kabul edilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiş, karar Dairemizin 06.06.2011 tarihli ilamıyla ve ilamda yazılı nedenlerle bozulmuştur.
    Mahkemece ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Davadaki ikinci kademedeki istek “taşınmazın rayiç değerinin tahsili” talebine ilişkindir. Davacı, Köy Yerleşme Alanı Uygulama Yönetmeliğinin 12. maddesinde öngörülen şartları taşımamaktadır. Bu nedenle davacı mülkiyet nakli isteminde bulunamaz ise de ikinci kademedeki taşınmazın rayiç değerinin tahsili talebinin içinde “çoğun içinde az da vardır” kuralı gereği yaptığı ödemelerin iadesi isteminin de bulunduğunun kabulü gerekir. Gerçekten, geçersiz olan tahsis işlemi sebebiyle davacının yaptığı ödemeler, davalı bakımından sebepsiz zenginleşme oluşturur.
    ... Köyü Köy İhtiyar Heyetinin 01.08.2003 tarihli kararı ile arsa bedelinin 350 TL olduğu belirlenmiş ve dosya içerisinde bulunan tarihsiz köy
    yerleşim alanı satış senedi adı altında düzenlenen ve ... Köyü Muhtarı ve azalarınca imzalanan belgede ise taşınmaz bedelinin tamamının davacı tarafından ödendiği belirtildiğinden davacının taşınmaz bedelinin tamamını ödediği kabul edilmelidir.
    Buna göre mahkemece yapılması gereken iş, davacı dava tarihinden evvel davalıyı temerrüde düşürmediğinden davacının ödediği 350 TL’nin dava tarihinden yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar vermek olmalıdır.
    Açıklanan nedenlerle davanın reddine ilişkin hüküm tesisi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 02.07.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara