14. Hukuk Dairesi 2012/8003 E. , 2012/9018 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.05.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, 442 sayılı Köy Kanununa, 3367 sayılı yasa ile eklenen 13. ek maddesi uyarınca, Boruktolu köyü tüzel kişiliğine tahsis edilen taşınmazın, köy ihtiyar heyeti tarafından hak sahiplerine satışına dayalı tapu iptali tescil, olmazsa arsanın rayiç bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava kabul edilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiş, karar Dairemizin 06.06.2011 tarihli ilamıyla ve ilamda yazılı nedenlerle bozulmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davadaki ikinci kademedeki istek “taşınmazın rayiç değerinin tahsili” talebine ilişkindir. Davacı, Köy Yerleşme Alanı Uygulama Yönetmeliğinin 12. Maddesinde öngörülen şartları taşımamaktadır. Bu nedenle davacı mülkiyet nakli isteminde bulunamaz ise de ikinci kademedeki taşınmazın rayiç değerinin tahsili talebinin içinde “çoğun içinde az da vardır” kuralı gereği yaptığı ödemelerin iadesi isteminin de bulunduğunun kabulü gerekir. Gerçekten, geçersiz olan tahsis işlemi sebebiyle davacının yaptığı ödemeler, davalı bakımından sebepsiz zenginleşme oluşturur.
Boruktolu Köyü Köy İhtiyar Heyetinin 01.08.2003 tarihli Kararı ile arsa bedelinin 350 TL olduğu belirlenmiş ve dosya arasında bulunan tarihsiz köy yerleşim alanı satış senedi adı altında düzenlenen ve Boruktolu Köyü Muhtarı ve azalarınca imzalanan belgede ise taşınmaz bedelinin tamamının davacı tarafından ödendiği belirtilmekle, davacının taşınmaz bedelinin tamamını ödediği kabul edilmelidir.
Buna göre mahkemece yapılması gereken iş, davacı dava tarihinden evvel davalıyı temerrüde düşürmediğinden davacının ödediği 350 TL"nin dava tarihinden yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar vermek olmalıdır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine ilişkin hüküm tesisi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 02.07.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi