(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2010/3447 E. , 2010/7740 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... 2.İcra Mahkemesi
KARAR TARİHİ :17.12.2009
DAVACI(ALACAKLI) :... A.Ş.
DAVALI(BORÇLU) :...Ltd.Şti.
ÜÇÜNCÜ ŞAHIS :
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, itiraz edilmeden kesinleşen icra takibi nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş, karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalı hakkında, kira alacağının tahsili amacıyla... 6. İcra Müdürlüğü"nün 2008/19082 esas sayılı takip dosyası ile tahliye istemli icra takibi başlattıklarını, davalının ödeme emrinin tebliğine rağmen yasal sürede takibe itiraz etmediği gibi, kira borcunu da ödemediğini belirterek, kesinleşen icra takibi nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı duruşmaya katılmamıştır.
Tebligat Kanununun 10.maddesine göre tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.
Tebligat Kanununun 35/1.fıkrası ile kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılan kimseye, adresini değiştirdiği takdirde yeni adresini hemen tebliğ yaptıran kaza merciine bildirme yükümlülüğü getirilmiş, bundan sonraki tebliğlerin bildirilen yeni adrese yapılacağı öngörülmüştür.
Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, taraflar arasında yapılan imzası resmi merciiler önünde ikrar olunmuş sözleşmelerde belirtilen adres ile kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, ticaret sicillerine ve esnaf ve sanatkarlar sicillerine verilen en son adreslerdeki değişiklikler hakkında da bu madde hükümleri uygulanır.(T.K.35/son)
Tebligat Kanununun 35/son fıkrasında muhatabın daha önce tebliğ yapılan adresinin değiştirilmesi değil, değiştirildiği için tebliğ yapılamayıp, tebliğ evrakının iade edilmesine yol açan adres sebebiyle Tebligat Kanununun 35/2-3.fıkralarının uygulanması öngörülmüştür. Bu durumda; dava dilekçesinde gösterilen adres, 35/son maddede belirtilen kurum ve kuruluşlardan birine verilen adres ile aynı olduğu takdirde ve bu adrese çıkarılan tebligatın tebliğ edilemeden dönmesi halinde tebligat, Tebligat Kanununun 35/son fıkrası uyarınca Tebligat Kanununun 35/2-3 maddeleri hükümlerine göre yapılır.
Olayımızda; dava dilekçesi ve duruşma gününe ilişkin tebligat dava dilekçesinde belirtilen adreste davalıya tebliğ edilememiştir. Bunun üzerine mahkemece davalının Antalya Ticaret Sicil Memurluğu"na bildirdiği adrese doğrudan Tebligat Yasasının 35/son maddesi uyarınca tebligat yapılmış ise de yapılan tebligat yukarıda açıklanan ilkelere uygun bulunmadığından geçersizdir. Davalının ticaret sicil memurluğuna bildirdiği söz konusu adres, Tebligat yasasının 35/son maddesinde yazılı niteliği haiz bir adres olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır. Ne var ki, bildirilen bu adrese normal yolla tebligat çıkarılmadan Tebligat Yasasının 35/son maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılamaz. Bu şekilde yapılan tebligat ile taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Mahkemece yöntemine uygun bir şekilde dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA bozma sebebine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 22.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.