Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2012/10-1256 Esas 2013/142 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2012/10-1256
Karar No: 2013/142

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2012/10-1256 Esas 2013/142 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2012/10-1256 E.  ,  2013/142 K.
  • UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE İMAL VE TİCARETİ
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 52
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 62
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 188

"İçtihat Metni"

Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanıkların 5237 sayılı TCK’nun 188/3-4, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis ve 7500 Lira adli para cezası ile cezalandırılmalarına  ilişkin, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 23.09.2010 gün ve 224-193 sayılı hükmün sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 24.11.2011 gün ve 12004-57421 sayı ile; oyçokluğuyla onanmasına karar verilmiş, Daire Başkan Vekili A.Kınacı ve Daire Üyesi  M.Özkan, sanıkların yüklenen suçtan beraatlarına karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 04.07.2012 gün ve 166634 sayı ile;

   "Sanık Mehmet ile dosyanın diğer sanıklarından Vedat’ın ortak olarak işlettikleri işyerinde uyuşturucu ticareti yaptıklarına ilişkin yapılan ihbar üzerine ve bu sanıklarla ilişkili olduğu tespit edilen diğer sanıklar Metin, Erhan, Ekim, Ramazan ve Teksan’ın kendi aralarında ve üçüncü kişilerle yaptıkları telefon konuşmaları, alınan karar üzerine dinlenmeye alınmış, aynı zamanda bu sanıkların fiziki takibi de yapılmıştır. Fiziki takip ve telefon konuşmaları neticesinde 12.08.2008 tarihinde diğer sanıklardan Erhan ve Metin’in üzerlerinin aranması üzerine bu iki sanığın üzerinde satışa hazır uyuşturucu yakalanmıştır. Yapılan yargılama sonucunda tüm sanıklar hakkında uyuşturucu ticaretini iştirak halinde yaptıkları sonucuna varılarak mahkumiyetlerine karar verilmiş ise de kanımızca sanıklar Mehmet ve Ekim hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken mahkumiyet kararı verilmesi yasaya aykırıdır ve bu nedenle bu iki sanık hakkında kararın bozulması gerekirken onanması yerinde olmamıştır.

Şöyle ki; bu iki sanıkta herhangi bir uyuşturucu yakalanmamıştır. Üzerinde uyuşturucu yakalanan diğer sanıklar Erhan ve Metin ile sanıklar arasında suç delili olarak telefon konuşmaları mevcuttur. Sanıklardan Mehmet telefon konuşmalarını inkar etmemekte ise de bu telefon konuşmalarında sanıklardan Metin’den uyuşturucu istediğini, ancak bu uyuşturucuyu kullanmak amacıyla istediğini tüm savunmalarında beyan etmektedir. Sanık Ekim ise suçunu inkar etmektedir.

Daire karşı oy gerekçesinde de belirtildiği üzere; iletişimin dinlenmesi koruma tedbirine başvurulmasındaki asıl amaç, maddi delillere ulaşmada bir araç olarak yararlanmaktır. Serbest iradeye dayalı ikrarın bile mahkumiyet için yeterli sayılmadığı çağdaş ceza muhakemesi hukukunda, içeriğine değişik anlamların yüklenmesi mümkün bulunan telefon konuşmaları, maddi bulgularla desteklenmedikçe, mahkumiyet için yeterli olamaz.

Sanıklar Mehmet ve Ekim’in aleyhine uyuşturucu ticareti yaptıklarını çağrıştıran telefon konuşmaları dışında somut bir delil bulunmamaktadır. Sanıklarda uyuşturucu yakalanmadığı gibi diğer sanıkların hiçbirisi de bu sanıkların suça katıldığına ilişkin bir beyanda bulunmamışlardır. Ayrıca uyuşturucuyu kime sattıkları da belli değildir. Kaldı ki sanıkların hangi tür uyuşturucunun ticaretini yaptıklarının ispatı da mümkün değildir.

Sonuç olarak; sanıklar Mehmet ve Ekim’in diğer sanıklardan Erhan ve Metin’de ele geçirilen uyuşturucu ve uyarıcı maddelerle ilgileri olduğuna, haklarında mahkumiyet hükümleri onanan diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiklerine ve dolayısıyla atılı suçu işlediklerine ilişkin, savunmalarının aksine, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı halde, beraatleri yerine mahkumiyetlerine karar verilmesinin yasaya aykırı olması nedeniyle, sanıklar Mehmet ve Ekim ile ilgili hükümlerin bozulması gerekirken hükmün onanmasına ilişkin kararda isabet bulunmamaktadır" görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.

CMK"nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 10. Ceza Dairesince 18.07.2012 gün ve 19277-13437 sayı ile, oyçokluğuyla itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

                                                TÜRK MİLLETİ ADINA

                                                    CEZA GENEL KURULU KARARI 

                Sanıklar Erhan, Teksan, Metin ve Ramazan hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri Özel Daire tarafından onanmak suretiyle kesinleşmiş olup, itirazın kapsamına göre inceleme, sanıklar Mehmet ve Ekim hakkında kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.

                 Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıkların üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.

İncelenen dosya içeriğinden;    

  02.06.2008 günü Narkotik Şubesini arayan ve kimliğini açıklamayan ihbarcının Avcılar Filizköy Göl Caddesi No:12 sayılı adreste bulunan P… G…. isimli restorantın sahipleri Mehmet ve Vedat’ın geceleri iş yerinde eroin ve kokain satışı yaptıklarını bildirmesi üzerine mahkeme kararı ile bu kişilerin telefonlarının dinlenilmeye başlandığı, dinlemeler sırasında bu kişilerin Metin, Mehmet İhsan ve Yaşar isimli kişilerle uyuşturucu ticareti yapıldığı şüphesini uyandıran görüşmeler yaptıklarının tespit edilmesi üzerine mahkeme kararı ile bu kişilerin de telefonlarının dinlenilmeye alındığı, dinlemeler sonucunda bu kişilerin sanıklar Ekim (Mekin - Hekim isimleri ile görüşmeleri gerçekleştirmiştir)  ve Teksan’la uyuşturucu ticareti yapıldığı şüphesini çağrıştıran görüşmeler yaptıklarının belirlenmesi sonrasında bu kişilerin de mahkeme kararı ile telefonlarının dinlenilmeye başlandığı, 12.08.2008 günü sanık Teksan’ın sanıklar Erhan ve Ramazan vasıtasıyla uyuşturucu sattığının tespiti üzerine sanıklar Erhan, Ramazan ve Teksan’ın yakalandığı, yapılan aramada sanık Erhan’ın iç çamaşırına sakladığı yaklaşık 100 gram kokainin ele geçirildiği, Mehmet sahte kimliğini kullanan sanık Metin’in evinde yapılan aramada daralı ağırlığı 7,5 gram gelen 12 adet satışa hazır taş halde kokain maddesi, daralı ağırlığı 1 gram gelen toz halde kokain maddesi ve daralı ağırlığı 0,9 gram gelen esrar maddesi ile üzerinde Mehmet İhsan Bozkur adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanının ele geçirildiği, sanık Ekim "in telefon görüşmelerinde kardeşi Mekin "in ismini kullanması nedeniyle Mekin hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan soruşturma başlatıldığı ve akabinde tutuklanmasına karar verildiği, ancak daha sonra Ekim "in telefon görüşmelerini kardeşinin adını kullanarak kendisinin yaptığını belirtmesi üzerine Mekin "in tahliye edildiği ve sonrasında da hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği,

Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 5. Adli Tıp İhtisas Kurulu raporunda, sanık Erhan "ta ele geçen maddenin 56,568 gramının kokain olduğu, sanık Metin’de ele geçen maddenin 2,680 gramının kokain,  bir adet peçete parçasına bulaşık olan maddenin net 0,5 gram ağırlığında esrar, naylon parçası içerisindeki maddenin ise net 0,4 gram ağırlığında kokain maddesi olduğunun belirtildiği,

Anlaşılmaktadır.

Sanık Mehmet kollukta; restoran işlettiğini, akrabası olan Vedat’ın yanında çalıştığını, yaklaşık 3-4 yıldır kokain kullandığını, kokainleri Metin ve Yaşar isimli kişilerden aldığını, bazen kendisinin aldığını bazen de Vedat’a aldırttığını, Vedat ile birlikte kokaini içtiklerini, kesinlikle kimseye kokain satmadığını, telefon görüşmelerinin kendisine ait olduğunu söylemiş,

Savcılık ve sorguda; kolluk ifadesinin doğru olduğunu, telefonda geçen Dakka kelimesi ile uyuşturucu kokainin gramının kastedildiğini, telefon görüşmesinde geçen beni mahçup etme sözü ile kendisine uyuşturucu temin etmek istediğini, bozuk olmamasını istediğini, o sırada içtiği için kafasının yerinde olmadığını, ne söylediğini bilmediğini, kimseye uyuşturucu temin etmediğini belirtmiş,

Mahkemede ise; suçlamaları kabul etmediğini, kolluk, savcılık ve sorgudaki ifadelerinin doğru olduğunu, cep telefonu numarasının 0 538 396 56 45 olduğunu beyan etmiştir.

Sanık Ekim kollukta; Metin ile çok fazla tanışıklığının olmadığını, Aksaray’da sebze satarken Metin’in lokantaya gelip yemek yediğini, orada ekstacy kullandığını fark ettiğini, kendisinden sebze meyve aldığını, ilerleyen zamanda Metin’in kendisinden  2-3 ekctasy hap getirmesini istediğini,  Tarlabaşı’na gidip 5 adet hap aldığını, beraber gidip eğlendiklerini, ondan sonra da kendisinden sürekli hap almasını istediğini, 2-3 defa ona bu şekilde hap aldığını ve beraber kullandıklarını, kendisine halden sebze meyve aldırıp parasını verdiğini, Metin’den hiçbir uyuşturucu madde almadığını, sadece birkaç kez ona hap aldığını ve beraber kullandıklarını, dosyadaki bütün telefon görüşmelerinin kendisine ait olduğunu, uyuşturucu madde satmadığını, sadece kullandığını ve uyuşturucuyu Tarlabaşı’ndan aldığını, Metin’in kendisinden ekctasy hap ve bazende kokain istediğini, telefon görüşmelerinin karı kız olayı, hap, sebze ve kumaş olayları ile ilgili olduğunu,  Metin’in telefonda ekctasy demediğini, şifreli olarak kumaş dediğini, kumaş ticareti yapmadığını, Aksaray’da çakma ürünler satan insanlar olduğunu, onlardan bir kaç kez alıp Metin"e verdiğini savunmuş,

Savcılıkta; Mekin’in kardeşi olduğunu, 0 534 835 10 41 numaralı telefonu kullandığını, sık sık telefon değiştirdiği için daha önce kullandığı telefonları hatırlamadığını, Metin isimli şahsı tanıdığını, bu kişiyi Metin lakaplı olarak tanıdığını, ayrıca Mehmet olarak da tanıdığını, kendisiyle Aksaray"da tanıştığını, Metin ile yaptığı telefon görüşmelerinin uyuşturucu ticareti ile ilgili olmadığını, zaman zaman buluştuklarında esrar içip ectasy hap kullandıklarını, bunun haricinde uyuşturucu satmadıklarını söylemiş,

Sorguda; uyuşturucu ticareti yaptığı yönündeki suçlamayı kabul etmediğini, 3-4 senedir extacy ve esrar kullandığını, Tarlabaşı’nda değişik şahıslardan içmek için aldığını, Metin ile birlikte uyuşturucu kullandığının doğru olduğunu, ancak ayrı ayrı uyuşturucuyu aldıklarını, herkesin kendi uyuşturucusunu içtiğini, bu nedenle birbirlerine içmek amacıyla uyuşturucu ikram etmelerinin ve parasız da olsa vermelerinin söz konusu olmadığını, ayrıca extacy haplar 5 liraya satıldığı için temin etmekte herhangi bir maddi zorlukta yaşamadığını, bu nedenle satmasını gerektirecek bir durumun olmadığını, savcılık ifadesinin doğru olduğunu, kolluk ifadesini tekrar ettiğini, yaptığı telefon görüşmelerinin içmek için aldığı uyuşturucuya ilişkin olduğunu, kesinlikle satmaya yönelik görüşmesinin olmadığını, telefon görüşmelerini kardeşi Mekin’in değil kendisinin yaptığını belirtmiş,

Mahkemede ise; atılı suçlamayı kabul etmediğini, sanık Metin dışındaki sanıkları tanımadığını, bu sanıkla tanışıklığının da 15-20 günlük olduğunu,  Çin malı çakma marka elbiseleri sattığını, aynı zamanda sebze işi de yaptığını, Metin’in kendisinden 1-2 defa sebze aldığını, Metin ile ilişkilerinin bu nedenle olduğunu, kendisinin kullandığı telefon nedeniyle Mekin’in tutuklandığını, sonra gelip kendisinin teslim olduğunu, Metin ile 1-2 defa gece alemine çıktığını,  extacy hap kullandığını ve ancak satmadığını, Tarlabaşı’nda Ali  isimli bir şahıstan aldığını, telefon konuşmalarının genelde kumaş üzerine olduğunu, uyuşturucu üzerine olmadığını belirtmiş, savcılık ve sorgu ifadelerinin doğru olduğunu, kolluk ifadesinde bazı şeyleri yanlış algıladığını beyan etmiştir.

Mehmet sahte kimliğini kullanan sanık Metin kollukta; sanıklar Mehmet Ragıp ve Vedat’ı tanıdığını, bu kişilere kokain satmadığını, bu sanıklarla birlikte Şirinevler halk pazarında bulunan Murat isimli şahıstan kullanmak amacıyla uyuşturucu aldıklarını, evinde bulunan uyuşturucuların kullanmak için satın aldığı uyuşturucular olduğunu, Hekim’in sıradan bir insan olduğunu, Şirinevlerde tezgâh açtığı dönemde kendisinde kumaş olduğunu söylediğini, ancak getirdiği kumaşları beğenmediğini ve geri verdiğini, eriyip gidiyor derken yıkanan kumaşların renginin solmasından bahsettiğini, telefon görüşmelerinin kendisine ait olduğunu, görüşmelerinin kumaş ve yemekle ilgili olduğunu, telefonda söylediği Dakka’dan kastının görüştükleri süre olduğunu söylemiş,

Savcılıkta; kolluk ifadesinin doğru olduğunu, Mehmet Ragıp ve Vedat’ı çay bahçesinden tanıdığını, birlikte kokain kullanıp içki içtiklerini, kesinlikle uyuşturucu satmadığını, telefon görüşmeleri sırasında alkollü olduğu ve uyuşturucu madde kullandığı için bir çoğunu hatırlamadığını, çoğunun saçma sapan görüşmeler olduğunu, kimseye uyuşturucu madde satmadığını belirtmiş,

Sorguda; kolluk ve savcılık ifadelerinin doğru olduğunu, Mehmet Ragıp ve Vedat’ı tanıdığını, birlikte kokain kullandıklarını, kimseye uyuşturucu satmadığını, sabıkalı olduğu için  sahte kimlik kullandığını beyan etmiş,

Mahkemede ise; evinde bulunan uyuşturucuları içmek için bulundurduğunu, kesinlikle ticaretini yapmadığını savunmuştur.

Sanıkların hakkında hüküm kesinleşen diğer sanıklar ve başka kişiler ile hükümleri  kesinleşen sanıkların başka kişilerle yaptıkları ve mahkeme kararıyla dinlenilen birçok telefon görüşmeleri mevcut olup, telefon görüşmelerinin tamamının karara alınması mümkün değil ise de, sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi ve örnek olması açısından bir kısmına yer verilmesinde yarar bulunmaktadır.

 21.06.2008 günü saat 02.52’de sanık Mehmet Ragıp ile bulunamadığı için dosyası ayrılan Yaşar isimli sanık arasında;

Mehmet Ragıp : Nerdesin?

Yaşar               : Semtteyim.

Mehmet Ragıp : Araba yok bende acil gelmen lazım dükkana, dükkandayım.

Yaşar               : Valla ben malzemeyi bekliyorum.

Mehmet Ragıp : Ne zaman gelirsin?

Yaşar               : Bi en geç yarım saat sonra burdadır.

Mehmet Ragıp : E beni ara ona göre geldi gelmedi.

Yaşar               : E  tamam kaç dakka.

Mehmet Ragıp : 3-4?

Yaşar               : Tamam.

Mehmet Ragıp : Dükkandayım beni mahçup etme.

Yaşar               : Tamam hadi.

 05.07.2008 günü saat 02.38’de sanık Mehmet Ragıp ile Yaşar isimli sanık arasında;

Mehmet Ragıp : İyi nerdesin?

Yaşar               : Çekmece"de.

Mehmet Ragıp : Nerde o gece geldiğim yerde.

Yaşar               : He he.

Mehmet Ragıp :  E tamam Vedat geli sana taraf.

Yaşar               : Tamam kaç dakka ona göre hazırlayayım.

Mehmet Ragıp : 4.

Yaşar               : Tamam.

Mehmet Ragıp : Bak hele.

Yaşar               : He.

Mehmet Ragıp : Alo ayrı ayrı yap ha.

 05.07.2008 günü saat 04.17’de sanık Mehmet Ragıp ile Yaşar isimli sanık arasında;

Mehmet Ragıp : Ha şimdi geliyorum 10 dakika sonra, 5 dakka sonra.

Yaşar               : Yok bi 20 dakka sonra gel dayı.

Mehmet Ragıp : 20 dakka sonra geleyim.

Yaşar               : He anladın.

Mehmet Ragıp : Ama düzgün bu nedir yav.

Yaşar               : He bu.

Mehmet Ragıp : Ayıptır ama yav ben sana diyeyim bak....ayıptır.

............

Yaşar               : Kaç dakka şey yap ona göre ben şey yapayım.

Mehmet Ragıp : ..

Yaşar               : Hı.

Mehmet Ragıp : 3.

Yaşar               : Tamam

. 08.07.2008 günü saat 01.37’de sanık Mehmet Ragıp ile sanık Metin (Mehmet İ. sahte kimlikli)  arasında;

Mehmet Ragıp : Bi 15-20 dakka sonra orada olurum

Mehmet İ. : Tamam kaç dakka görüşürüz?

Mehmet Ragıp : 2 dakka görüşağ sonra tekrar görüşürüz zaten.

Mehmet İ. : Tamam oldu.

Mehmet Ragıp : Anladın dediğimi.

Mehmet İ. : Hı hı.

Mehmet Ragıp : Tamam düzgün şey olsun beni mahçup erme

 10.07.2008 günü saat 02.15’de sanık Mehmet Ragıp Bayrak ile sanık Metin Kızıle  arasında;

Mehmet Ragıp : Geliyim mi sana taraf?

Mehmet İ. : Gel.

Mehmet Ragıp : Hı.

Mehmet İ. : Gel gel.

Mehmet Ragıp : Tamam.

Mehmet İ. : Kaç dakka?

Mehmet Ragıp : Hı.

Mehmet İ. : Kaç dakka görüşürüz?

Mehmet Ragıp : 3 .

 08.08.2008 günü saat 15.24’de sanık Mehmet Ragıp ile bulunamadığı için dosyası ayrılan Yaşar isimli sanık arasında;

Mehmet Ragıp : E bende dükkandayım gel.

Yaşar               : Yav bu saatte.

Mehmet Ragıp : He.

Yaşar               : Kaç dakka?

Mehmet Ragıp : 2.

Yaşar               : Hı.

Mehmet Ragıp : 2-2 çabuk  2-2 çabuk gel ama.

 09.08.2008 günü saat 05.03’de sanık Mehmet Ragıp ile sanık Metin  arasında;

Mehmet Ragıp : 3 dakka güzel ... O günkü yaramazdı beş kuruş etmezdi.

Mehmet İ. : E tamam şimdiki farklıdır.

Mehmet Ragıp : Hı.

Mehmet İ. : Şimdiki farklıdır.

Mehmet Ragıp : E tamam 3 tane güzel böyle şey yap.

 09.08.2008 günü saat 05.19’de sanık Mehmet Ragıp ile sanık Metin   arasında;

Mehmet İ. : Efendim abi.

Mehmet Ragıp : Alo 4 olsun.

Mehmet İ. : Hı.

Mehmet Ragıp : 4-4.

Mehmet İ. : Vallah 3 var.

Mehmet Ragıp : Hı.

Mehmet İ. : 3 var.

13.07.2008 günü saat 02.18’de sanık Metin ile kimliği belirlenemeyen bir kişi arasında;

X   kişi             : 3 dakka in aşağı ha.

Mehmet İ. : Ney.

X   kişi             : 3 dakka 3 dakka in aşağı ben rampadayım geldim.

Mehmet İ. :  3 dakka?

X   kişi            : He hadi.

Mehmet İ. : Kaç dakka görüşüyoruz?

X   kişi            : 3 dakka dedim da.

14.07.2008 günü saat 18.04’de sanık Metin ile kimliği belirlenemeyen bir kişi arasında;

Mehmet İ. : E kaç dakikada burdasın?

X   kişi             : Dört dakikaya kadar ordayım.

Mehmet İ. : Hı.

X   kişi            : Dört dakika sonra ordayım.

Mehmet İ. : 5 dakka mı görüşek?

X   kişi            : He he.

15.07.2008 günü saat 04.22’de sanık Metin Kızıler  ile kimliği belirlenemeyen bir kişi arasında;

Mehmet İ. : Kaç dakka görüşürüz?

X   kişi            : 5 dakka görüşürüz ya.

Mehmet İ. : Tamam abi gel.

16.07.2008 günü saat 19.18’de sanık Metin ile kimliği belirlenemeyen bir kişi arasında;

Mehmet İ. : Sağol sen nasılsın baba?

X   kişi            : İyiyim abi bi 3 dakka geliyorum yanına.

Mehmet İ. : Hı.

X   kişi            : Tamam.

16.07.2008 günü saat 21.32’de sanık Metin  (Mehmet İ. sahte kimlikli) ile kimliği belirlenemeyen bir kişi arasında;

X   kişi            : Efendim.

Mehmet İ. : 2 dakka görüşüyorum dimi?

X   kişi            : 1 dakka 1 dakka.

Mehmet İ.  : 1.

X   kişi             : He.

Mehmet İ. : Tamam.

16.07.2008 günü saat 21.33’de sanık Metin ile kimliği belirlenemeyen bir kişi arasında;

X   kişi            : Semtte misin?

Mehmet İ. : Hı hı.

X   kişi          : Bizim bi arkadaşlar var onlara vereceğiz 3 dakka buraya gelmen lazım.

Mehmet İ.  : Ben mi geleyim?

X kişi             : Onlar bilmiyorlar orayı bende gelemem bende dükkanda çalışıyorum .

Mehmet İ. : Hı.

23.07.2008 günü saat 20.03’de sanık Metin Kızıler ile kimliği belirlenemeyen bir kişi arasında;

X   Kişi            : Gelimde 2 dakka görüşsek ha?

Mehmet İ. : Gel.

X   kişi              : Çıktım geliyorum 5 dakikaya ordayım.

Mehmet İ.  : E kaç dakka görüşüyoruz?

X  kişi              : 2 dakka görüşeceğiz ben 5 dakika sonra ordayım.

Mehmet İ. : Tamam.

18.07.2008 günü saat 23.20’de sanık Metin  ile Aslı isimli kişi arasında;

Aslı                  : Ben Aslı Aslı.

Mehmet İ.n : Hı.

Aslı                 : Metin yanında mı?

Mehmet İ.  : He benim.

Aslı                  : Sen misin

Mehmet İ. : Hı hı.

Aslı                  : E telefonun niye açmıyon?

Mehmet İ. : Ya ben o Metin değilim başka Metinim.

Aslı                 : Ha bana bak öbürü yanında yok dimi?

Mehmet İ.  : Yok canım.

Aslı                  : Geliyorum 2 tane sağlam 100 lira.

Mehmet İ. : Tamam.

.......................

Aslı               : Aracı koyma bana 200 köntör gönder.

Mehmet İ. : Tamam

18.07.2008 günü saat 23.38’de sanık Metin ile Aslı isimli kişi arasında;

Mehmet İ. : On saniye sonra ordayım ben.

Aslı              : Tamam ben geldim beni bekletme 100 lüğüm var 2 tane sağlam şey yap gerisini devamını görüşürüz.

09.08.2008 günü saat 21.18’de sanık Metin ile sanık Teksan arasında;

Mehmet İ. : Nasılsın haci?

Teksan            : İyiyim valla senin canın sağolsun kimsin?

Mehmet İ.  : Valla ben Metin Metin Şirinevlerden.

Teksan             : Ha merhaba Metin.

Mehmet İ. : Nasılsın iyi misin?

Teksan            : Valla canın sağolsun.

Mehmet İ. : Gözümsün sen nerdesin kahvede misin kafeteryada mısın?

 

Teksan            : Yo valla ben evdeyim.

Mehmet İ. : Yav 5 dakka işim var senle ben gelsem senle görüşebilir miyim?

Teksan            : Efendim nasıl dedin?

Mehmet İ. : Dedim 5 dakka gelsem senle görüşebilirmiyim işim var senle?

Teksan            : Ben kafeye gelebilirim senin için.

09.08.2008 günü saat 22.05’de sanık Metin ile sanık Teksan arasında;

Teksan            : O adamın dediği işten başka bi işin var mı benle?

Mehmet İ : Yok.

Teksan             : Sadece o mu?

Mehmet İ. : He.

Teksan           : Sadece oysa sen niye bana telefon açıyon...yarım saat sonra  bir saat ....tamamdır.

Mehmet İ. : Tamam kardeşim, gitsin getirsin mi şimdi?

Teksan         : Tamam ben şimdi telefon edeyim getirsin dükkana postaneye yanına getirsin sana versin ondan sonra ne kadar işin var mesela.

Mehmet İ. : Yarım saat kadar 10 .

Teksan        : Tamam yarım saat sonra nasıl senin işini mişini görmüştüm yarın öbür gün.

09.08.2008 günü saat 22.07’de sanık Metin ile sanık Teksan arasında;

Teksan      : Tamam ben söyleşim gelir getirir sana verir ben mecbur bi yere gidecem işim var, dedi tamam.

Mehmet İ. : E tamam kardeşim.

Teksan           : Haydi gözüm üstüne, işin biterse telefonumu kaydet sen bana telefon edersin ben birinsen alırsın .

Mehmet İ. : E tamam kardeşim.

28.07.2008 günü saat 23.01’de sanık Teksan ile kimliği belirlenmeyen bir kişi arasında;

Teksan                            Efendim.

X   kişi             : Dayı aynı yerdeyim 2 dakka daha görüşelim.

Teksan          : Tamam.

X  kişi              : Hadi çabuk ama.

14.07.2008 günü saat 01.16’da sanık Ekim  (Mekin ismiyle) ile sanık Metin arasında;

Mekin               : Abe .

Mehmet İ.  : Hı.

Mekin              : Abe bunlara baktım ya işe yaramıyor biliyor musun abe?

Mehmet İ. : Hı.

Mekin              : Ben baktım ben adama söyledim biliyor musun abe?

Mehmet İ. : He.

Mekin            : O yaramıyordu abe yarın gündüz saat 11 de abe ben sana yetiştiririm istiyorsan.

.......................

Mehmet İ. : Gündüz 11 de mi?

Mekin               : He gündüz 11 de abe.

Mehmet İ. : İyi sen biliyorsun toprağım.

 14.07.2008 günü saat 14.47’de sanık Ekim . ile sanık Metin .  arasında;

Mehmet İ.  : Sen telefon açtın mı oraya?

Mekin               : He abe saat 4 te 5 te hazırdır abe.

Mehmet İ.  : Daha erken olmaz mı?

Mekin               : Valla daha erken olursa ararım seni abe tamam.

Mehmet İ.  : Abe valla arkadaşlar telefon açıyorlar.

Mekin              : He abe.

Mehmet İ. : Olsa çok iyi olurdu biliyor musun?

Mekin              : Abe istiyorsan bu 8 olanı getireyim sana şimdi.

Mehmet İ. : Hı.

Mekin              : Senin için bekliyorum yani ha.

Mehmet İ. : 8 i akşam şey yapsaydın şimdiye kadar bitirmiştim 8 i akşam kabul etmedik

 14.07.2008 günü saat 16.27’de sanık Ekim Cin ile sanık Metin Kızıler  arasında;

Mekin               : Yarım saat içinde yanındayım.

Mehmet İ.: E tamam o o dün değil evvelsi günkü olandan mı? günkündendir.

Mekin               : He dün değil evvelsi

Mehmet İ.  : Bir parça değşik olsaydı daha iyi olurdu ha.

Mekin              : Valla odur da şuanda.. Aynı odur yani.

Mehmet İ. : Sana birşey söylemiştim ya ona söyle.

Mekin              : Ee.

Mehmet İ. : Şey mey karışmış belki.

Mekin             : Abe şimdi biliyormusun içinde ne varsa eriyip gidiyor biliyor musun?

Mehmet İ. : Bu değişikti rengi güzel değildi biliyor musun?

Mekin              : Doğrudur abe.

Mehmet İ. : Arkadaşlar beni bekliyorlar biraz acele etsen çok iyi olurdu.

Mekin        : Abe valla bende senin için gelmişim Aksaraya adam yarım saattir yanımda oturmuş bende onu bekliyorum.

 14.07.2008 günü saat 18.30’da sanık Ekim ile sanık Metin  arasında;

Mehmet İ.  : İyi teşekkür ediyorum sana.

Mekin               : Ben teşekkür ederim abe.

Mehmet İ.  : 2 çeşittir ha.

Mekin              : 21 çeşit mi.

Mehmet İ. : Haberin olsun.

Mekin              : Valla haberim yok.

Mehmet İ. : O günündü.

Mekin              : Nasıl?

Mehmet İ. : 1 tane ogünkündendi bana getirmiştin ya dün değil öbürgün.

Mekin              : He.

Mehmet İ.: 1 tanesi ondandı.

Mekin             : Onları başka birinin yanından getirdim abe bu onun değil.

Mehmet İ. : Hıı diğeri daha kaliteliydi.

Mekin             : Diğeri daha kaliteliydi ha.

Mehmet İ. : He valla.

Mekin             : Valla abe hoşuna gitti mi?

Mehmet İ. : Yani teşekkür ediyorum.

 15.07.2008 günü saat 15.52’de sanık Ekim ile sanık Metin  arasında;

Mekin               : Sen şeylerini tarttınmı yani tam çıktı değil mi?

Mehmet İ.  : Evet evet.

Mekin              : E tamam.

Mehmet İ. : Şeyi tamamdı sağolasın.

Mekin              : Şimdi biliyor musun abe?

Mehmet İ. : He kardeşim.

Mekin              : Yani gerçi bu onlardan satın aldığım arkadaşlar yok mu?

Mehmet İ. : Evet.

Mekin              : Yani ben eminim bana şey yapmayacığını biliyor musun?

Mehmet İ. : He.

Mekin             : Yine de ben dedim senin için rahat olsun biliyor musun abe?

Mehmet İ. : Allah razı olsun.

Mekin             : Yani dedim ufak bir şeyde varsa hepsini ....ederiz onlara abe anladın

16.07.2008 günü saat 17.33’de sanık Ekim .(Hekim ismiyle) ile Ahmo isimli kişi arasında;

 Hekim : Valla doğridir

Ahmo  : Nasılsan abi?

Hekim : Oni de hallette ben biraz sonra geleyim yanına.

Ahmo  : Hı.

Hekim : O daha öncekini aldığ ya iki gün önce.

Ahmo  : Hı.

Hekim : Ahmo gine ondan gözünü seveyim.

Ahmo  : Tamam tamam.

 19.07.2008 günü saat 00.11’de sanık Ekim  ile sanık Metin arasında;

Mekin               : Bu benim yeni numaramı sana açtım mecburi kaldım artık

Mehmet İ  : Ha tamam kardeşim

Mekin              : Abi bu telefonda var ya ben şimdi telefonda bu adamı rezil ettim bu adam namusuna şerefine yemin ediyor, Hekim diyor öyle bişey yok diyor artık birbirimizin kalbinide kırdık anladın şimdi telefonda.

Mehmet İ. : He.

.....................

Mekin            : Madem ki öyle ee o şey kalsın biz bu akşam değil de yarın gidip alırız ondan başka yerden alırız tamam abi.

Mehmet İ. : Gözümün üstüne.

Mekin              : Eğer diyorsan 2 de eksik onuda cebimden karşılarım.

 20.07.2008 günü saat 21.39’da sanık Ekim ile sanık Metin  arasında;

Mehmet İ.  : Hıım ne fazla olsun ne de az olsun ha o damates hıyar mıyar salata.

Mekin              : Tamam tamam abe.

Mehmet İ. : Konuştuğumuz gibi.

Mekin              : Tamam abe.

 20.07.2008 günü saat 22.54’de sanık Ekim ile sanık Metin arasında;

Mekin           : Merhaba abe bekliyoruz onu abe şimde gelse ben 10 dakikada yanına yetişirim.

Mehmet İ. : Yani gelecek mi şimdi?

Mekin              : Gitmiş getirmeye şimdi.

Mehmet İ. : Tamam abe.

 20.07.2008 günü saat 23.04’de sanık Ekim ile sanık Metin  arasında;

Mekin               : Efendim abe.

Mehmet İ.  : Abe diğerinden o dünkünden yoksa.

Mekin              : Abe ondan daha şeydir ya.

Mehmet İ. : Abe eksik olmasın gözüne kurban olayım.

Mekin              : Abe telefonda fazla konuşma abe sen beni bekle abe.

Mehmet İ. : İyi tamam hade.

 20.07.2008 günü saat 23.44’de sanık Ekim ile sanık Metin arasında;

Mekin              : O olmadı abi ben şimdi Kumkapıya gidecem eğer olmasa adam dedi sabah dedi, sabah erkenden size ayarlarım başka da yok abi.

Mehmet İ.  : Abi gözünü seveyim bu gün cumartesi yani sen öyle yaptın ben başka yere gidecektim yani.

Mekin              : Cumartesi değil bu gün, bu gün pazar ya.

Mehmet İ. : He doğruya bu gün pazar adamlar arıyor bi sürü ben ne yapacam şimdi?

Mekin              : E ben şimdi.

Mehmet İ. : Ben yarım saat demişim 1 saat oldu 2 saat oldu.

Şeklinde telefon görüşmeleri yapıldığı belirlenmiştir.

5237 sayılı TCK’nun “Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” başlıklı 188. maddesinin konumuza ilişkin olan 3 ve  4. fıkraları;

“(3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, beş yıldan onbeş yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(4) Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin eroin, kokain, morfin veya bazmorfin olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır” şeklinde düzenlenmiştir.

Üçüncü fıkrada, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretine ilişkin çeşitli fiiller, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Buna göre, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satışı, satışa arzı, başkalarına verilmesi, nakli, depolanması ya da kazanç amacıyla satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması, bir ve ikinci fıkralara göre ayrı bir suç oluşturmaktadır. Fıkradaki suçun oluşabilmesi için maddede belirtilen seçimlik hareketlerden herhangi birisinin yapılmış olması gerekir. Dördüncü fıkraya göre, uyuşturucu maddenin eroin, kokain, morfin veya bazmorfin olması, bir ve üçüncü fıkralarda tanımlanan suçların konu bakımından nitelikli unsurunu oluşturmakta ve bu fıkralara göre verilecek cezaların artırılmasını gerektirmektedir.

Bu bilgiler ışığında öncelikle sanık Mehmet Ragıp yönünden uyuşturucu madde ticareti suçunun sabit olup olmadığının değerlendirilmesinde;

Sanık Mehmet Ragıp"ın aşamalardaki, mahkeme kararı ile tespit edilmiş olan telefon görüşmelerinin kendisine ait olduğu, kullanmak amacıyla sanık Metin ve Yaşar (firari olduğu için evrakı ayrılmıştır) isimli kişiden kokain aldığı, görüşmelerde kullanılan "dakka" kelimesi ile satın alınmak istenilen uyuşturucu maddenin gramının kastedildiği yönündeki  savunmaları ve sanık Metin"in evinde yapılan aramada 12 adet satışa hazır halde kokain maddesinin ele geçirilmiş olması göz önünde bulundurulduğunda, öncelikle sanıklar arasında uyuşturucu madde alış verişinin olduğu sabittir.

Her ne kadar sanık Mehmet Ragıp kullanmak amacıyla uyuşturucu madde satın aldığını, kimseye uyuşturucu madde satmadığını belirtmiş ise de, mahkeme kararı ile tespit edilen telefon görüşmelerinde sanık tarafından kullanılan "Dükkandayım beni mahçup etme", "Alo ayrı ayrı yap ha" ve "Tamam düzgün şey olsun beni mahçup etme" vb. cümleleri birlikte değerlendirildiğinde, sanığın uyuşturucu maddeyi kullanmak amacıyla değil, bilakis ihbarda belirtildiği üzere işletmekte olduğu işyerinde başkalarına satmak amacıyla aldığı ve sattığı anlaşılmaktadır. Zira kendisi için uyuşturucu madde alan kişinin uyuşturucunun ayrı ayrı hazırlanmasını istemesi hayatın olağan akışına uygun olmayıp, ancak başkaları için uyuşturucu alan kişi farklı farklı şahıslara vermek amacıyla uyuşturucunun ayrı ayrı hazırlanmasını isteyecektir. Ayrıca sanık; "beni mahçup etme" diyerek, uyuşturucu maddeyi kendisi için değilde başkaları için aldığını, onlara karşı zor durumda kalmak istemediğini ortaya koymaktadır.

Öte yandan sanık Mehmet Ragıp 09.08.2008 günü saat 05.03"de sanık Metin ile yaptığı telefon görüşmesinde; "E tamam 3 tane güzel böyle şey yap" demek suretiyle 3 adet istediğini belirttikten 16 dakika sonra 05.19"da tekrar arayarak; "Alo 4 olsun" şeklinde 4 adet istediğini söylemiştir ki, bu da sanığın uyuşturucu maddeyi başkalarına vermek amacıyla aldığını açıkça göstermektedir.

Bu itibarla, sanık Mehmet Ragıp"ın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti suçunu işlediğinin kabulü gerekmektedir.

Çoğunluk görüşüne katılmayan beş Genel Kurul Üyesi; "sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti suçunu işlediğinin sabit olmadığı" görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.

Sanık Ekim yönünden uyuşturucu madde ticareti suçunun sabit olup olmadığının değerlendirilmesine gelince;

Uyuşturucu madde ticareti suçundan hakkında verilen mahkumiyet kararı onanmak suretiyle kesinleşen sanık Metin"in mahkeme kararıyla tespit edilen telefon görüşmelerinde kullandığı "Abe valla arkadaşlar telefon açıyorlar",  "Arkadaşlar beni bekliyorlar biraz acele etsen çok iyi olurdu" ve "Adamlar arıyor bi sürü ben ne yapacam şimdi" vb. cümleleri göz önünde bulundurulduğunda, sanık Metin"in uyuşturucu maddeleri kullanmak için değil, başkalarına satma amacıyla aldığı anlaşılmakta olup, öncelikle sanık Ekim "in sanık Metin"e kullanması için başkasından alarak iki üç defa ekctasy hap getirdiği yönündeki savunması doğru değildir.

Sanık Ekim ile sanık Metin arasında yapılan telefon görüşmelerinin sıklığı, içeriği ve saatleri ile sık sık telefon değiştirdiğini kabul eden sanık Ekim"in yaptığı telefon görüşmelerinde kendi ismini kullanmayıp bazen Hekim ismini, bazen de kardeşi Mekin"in ismini kullanması göz önünde bulundurulduğunda, sanıklar arasında yasal olmayan bir alış verişinin yapıldığı anlaşılmaktadır.  Nitekim sanık Ekim"in 20.07.2008 günü saat 23.04’de yaptıkları telefon görüşmesinde;"Abe telefonda fazla konuşma" şeklinde sanık Metin"e yaptığı uyarıda bu hususu doğrulamaktadır.

Diğer taraftan sanık Ekim tüm aşamalarda kendisi tarafından yapıldığını kabul ettiği telefon görüşmelerinin kullanmak amacıyla aldığı uyuşturucu maddelere ilişkin olduğunu, kesinlikle satmaya yönelik olmadığını belirtmiş ise de, mahkeme kararıyla tespit edilen telefon görüşmelerinde sanığın kullandığı; "O yaramıyordu abe yarın gündüz saat 11 de abe ben sana yetiştiririm istiyorsan", "Valla daha erken olursa ararım seni abe tamam",  "He dün değil evvelsi günkündendir", "Abe valla bende senin için gelmişim Aksaraya adam yarım saattir yanımda oturmuş bende onu bekliyorum", "Onları başka birinin yanından getirdim abe bu onun değil", "Sen şeylerini tarttınmı yani tam çıktı değilmi", "Madem ki öyle ee o şey kalsın biz bu akşam değil de yarın gidip alırız ondan başka yerden alırız tamam abi", "Eğer diyorsan 2 de eksik onuda cebimden karşılarım" ve "O olmadı abi ben şimdi Kumkapıya gidecem eğer olmasa adam dedi sabah dedi, sabah erkenden size ayarlarım başkada yok abi" vb. cümleleri telefon görüşmelerinin uyuşturucu madde satışına yönelik olduğunu göstermektedir. Nitekim sanık Metin"in evinde yapılan aramada 12 adet satışa hazır halde kokain maddesinin ele geçirilmiş olması da, sanık Ekim"in sanık Metin"e başkalarına satmak amacıyla uyuşturucu madde sattığını doğrulamaktadır.

Her ne kadar sanık Ekim meyve, sebze ve elbise satışı yaptığını, sanık Metin ile yaptıkları konuşmaların bunlara ilişkin olduğunu belirtmiş ise de, sanığın meyve, sebze ve elbise satışı yaptığına ilişkin herhangi bir bilgi, belge veya fatura elde edilemediği gibi, sanık tarafından da gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında bu tür bir belge dosyaya sunulmamıştır. Bununla birlikte, yasal zeminde ticaret yapan bir kişinin, alım satımını yaptığı şeylerin ismini, miktarını, fiyatını açıkça konuşması normal ve beklenen bir davranış iken, sanığın yaptığını iddia ettiği ticari faaliyeti şifreli kelimelerle icra etmeye çalışması, miktar ve birim fiyata ilişkin kavramları hiç kullanmaması da yasal olmayan bir şeyin satışını yaptığını göstermektedir.

Bu itibarla, sanık Ekim "in de üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti suçunu işlediğinin kabulü gerekmektedir.

Çoğunluk görüşüne katılmayan dört Genel Kurul Üyesi; "sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti suçunu işlediğinin sabit olmadığı" görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.

Sonuç olarak sanıklar Mehmet Ragıp ve Ekim "in uyuşturucu madde ticareti suçundan mahkumiyetine karar veren yerel mahkeme hükmü ile bu hükmü onayan Özel Daire kararı isabetli olup, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.

SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,

2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.04.2013 günü yapılan müzakerede oyçokluğuyla karar verildi.

Hemen Ara