6. Hukuk Dairesi 2010/3341 E. , 2010/7655 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
KARAR TARİHİ :27.1.2010
ÜÇÜNCÜ ŞAHIS :
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde; davalının davacıya ait dükkanda 1.1.2006 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli sözleşme ile kiracı olduğunu, sözleşmede kiralayanın yazılı muvafakatı alınmadan tadilat ve tamirat yapılamayacağının kararlaştırılmasına rağmen davalının dükkanı ikiye bölmek suretiyle iki ayrı dükkan olarak kullandığını belirterek akde aykırılık nedeniyle tahliye istemiştir. Davalı, davacı tarafından keşide edilen ihtarda akde aykırılığın giderilmesi için süre verilmediğini, kiralananda değişiklik yapılmadığını ve davanın reddini savunmuştur.
Borçlar Kanununun 256.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır. Anılan madde hükmü gereğince akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Kiralananın açıktan fena kullanılması durumunda akde aykırılığın giderilmesi amacıyla kiracıya ihtar gönderilmesine gerek yoktur.
Olayımıza gelince; davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 1.1.2006 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi sonunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Gerek ihtarname gerekse dava dilekçesindeki belirtmelere göre davanın hukuksal dayanağını B.K.256.maddesi oluşturmaktadır. Olaya uygulanması gereken anılan yasa maddesi uyarınca kiralananın tahliyesinin istenebilmesi için kiracının iddia olunan aykırılığı gidermesi ve eski halin sağlanması için uyarılması ve kiralananın sözleşmeye uygun hale getirilmesi için kiracıya süre tanınması, tanınan süre sonunda sözleşmeye aykırılığın sürdürüldüğünün saptanması gerekir. Davacının davalıya gönderdiği 4.7.2009 tebliğ tarihli ihtarnamede akde aykırılığa derhal son verilmesi istenmiş, ancak taşınmazın kiraya verildiği sıradaki kullanma şekline dönüştürülmesi için bir süre verilmemiştir. Bu nedenle ihtarname hukuki sonuç doğurmayacağından aktin feshi ve tahliye için yasal şartların tamamlandığı kabul edilemez. Açıklanan bu durum karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 22.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.