Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2012/7-1318 Esas 2013/108 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2012/7-1318
Karar No: 2013/108

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2012/7-1318 Esas 2013/108 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2012/7-1318 E.  ,  2013/108 K.
  • TEBLİGAT KANUNU MADDE 35"İN UYGULAMA ALANI
  • ADRESE TEBLİĞ
  • TEBLİGAT KANUNU (7201) Madde 35

"İçtihat Metni"

5846 sayılı kanuna aykırılık suçundan sanık E.  Kala"nın aynı Kanunun 81/9-1-a  ve  5237 sayılı TCK’nun 62. maddeleri uyarınca 2  ay 15  gün hapis  cezası ile  cezalandırılmasına ilişkin, İzmir 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesince verilen 24.07.2007 gün ve 664-634 sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, İzmir 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesince 08.04.2008 gün ve 2008/17 değişik iş sayı ile verilen temyiz istemin reddi kararının da sanık tarafından temyiz edilmesiyle dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 07.12.2011 gün ve 6388-23951 sayı ile;

"Sanığın daha önce tebligat yapılmayan adresinde Tebligat Kanununun 35. maddesine göre kararın tebliği usulüne uygun olmadığından, temyiz süresinde kabul edilerek, temyiz isteğinin reddine ilişkin 18.04.2008 gün ve 664-17 sayılı karar kaldırılıp, 24.07.2007 günlü hükme yönelik olarak yapılan incelemede,

5728 sayılı Kanun ile 5846 sayılı Kanunda yapılan değişikliklerin tartışılmasının gerekmesi ve aynı Kanunun 562. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulaması olanaklı hale geldiğinden, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi gözetilerek, yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu" gerekçesiyle diğer yönleri incelenmeyen hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 21.03.2012 gün ve 18153 sayı ile;

"...Sanık soruşturma aşamasında "Özmen Cad. Çatap Apt. No: 120/4 Buca/İzmir" adresinde oturduğunu Ceza Muhakemesi Kanununun 147. maddesine göre düzenlenen 14.06.2006 tarihli ifade verme tutanağı ile bildirmiştir. Sanık 24.01.2007 tarihli duruşmada da  "iddianamedeki adreste oturur" biçiminde daha önce bildirdiği Buca/İzmir adresinde oturduğuna dair yapılan adres teyidine bir itiraz da bulunmamıştır. Sanık daha sonra bilinmeyen bir tarihte, İzmir ilinden Tunceli iline taşınmış, fakat bu değişiklikleri ne en son oturduğu mahalle muhtarlığına ne de hakkındaki yargılamayı yürüten mahkemeye hiçbir surette bildirmemiştir. 

7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 35/1. maddesi, "Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur." hükmünü taşımaktadır. Yine aynı maddenin 2011 yılı değişikliği öncesi yürürlükte olan 2. fıkrası ise;  "Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve yeni adres tebliğ memurunca da tespit edilemediği takdirde tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi, tebliğ tarihi sayılır" kuralını getirmektedir. Bu kurallar ışığında, adres değişikliğini bildirmeyen ve daha önce resmi merciler huzurunda bildirdiği adrese Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan tebliğin geçerli sayılması gereklidir.

Somut olaya benzer biçimdeki bir tebliğin geçerli olup olmadığına ilişkin Yüksek Ceza Genel Kurulu, 31.01.2012 tarih ve 249-1 sayılı kararında da Cumhuriyet Başsavcılığımızın itirazını değişik gerekçeyle kabul etmiştir.

Bu açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde;

"Sanığın daha önce tebligat yapılmayan adresinde Tebligat Kanunu"nun 35.maddesine göre kararın tebliği usulüne uygun olmadığından, temyiz süresinde kabul edilmesi gerektiği…"  yönündeki görüşe katılmak şu nedenlerle imkansızdır;

Sanığın, hazırlık aşamasında bildirdiği ve daha sonra sorgusunda teyid ettiği adrese yapılan tebliğ geçerlidir. Çünkü sanık adres değişikliğini hiçbir surette resmi mercilere veya mahkemeye bildirmemiştir. Bu nedenle, sanığın resmi mercilere beyan ettiği adresine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre usulüne uygun olarak yapılan tebliğin geçerli sayılması gereklidir. Bunun dışında,  sanığın bildirdiği adrese daha önce tebligat yapılıp yapılmadığına göre 35. maddeye göre yapılan tebliğin geçerliliğine karar vermek anılan hükmün uygulanmasını kanun koyucunun amacını aşacak şekilde aşmak anlamını taşıyacaktır.

 Sonuç olarak, hazırlık aşamasında bildirdiği ve daha sonra sorgusunda teyid ettiği adrese yapılan tebliğ geçerlidir. Bunun dışında 35. maddeye göre yapılan tebliğin geçerli sayılması için, sanığın bildirdiği adrese daha önce tebligat yapılmış olmasının aranması hukuka aykırıdır.

Açıklanan nedenlerle, somut olayda, yerel mahkemenin sanık hakkında verdiği temyiz isteminin reddine dair kararının bozulmasına ilişkin Yargıtay 7. Ceza Dairesinin anılan kararı hukuka uygun değildir" görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.

CMK"nun 308. maddesi uyarınca itirazı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince, itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

 Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; hükmün sanığa tebliğinin geçerli olup olmadığı, buna bağlı olarak da, Özel Dairenin temyiz isteminin reddine ilişkin yerel mahkeme kararını kaldırarak temyiz incelemesi yapmasının isabetli bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.

İncelenen dosya içeriğinden;

Sanığın kolluk görevlilerince beyanının saptandığı 14.06.2006 tarihli şüpheli ifade tutanağında ikamet adresinin "Özmen Caddesi Çatap Apartmanı No:120/4 Buca-İzmir"  şeklinde belirlendiği, iddianamede de aynı adrese yer verildiği,

İddianame, bilirkişi raporu ve duruşma günü bilgilerini içeren davetiyenin belirtilen adrese tebliğ için gönderildiği, bu adrese giden posta görevlisince davetiyenin; "muhatabın tanınmadığı aynı adreste ikamet eden Tuncay Güneş’in beyanından öğrenildi. Muhtarlıkta kaydı yoktur" açıklaması ile mahkemesine iade edildiği,

Mahkemece sanığın duruşmada hazır edilerek ifadesinin alınabilmesi amacıyla 14.11.2006 tarihinde zorla getirme kararı verildiği,

Zorla getirme kararını yerine getiren kolluk görevlilerince sanığın ikamet adresinin "Sevgi Mahallesi 82. Sokak No: 10/1 Gaziemir" olarak tespit edildiği,

24.01.2007 günlü ilk duruşmada savunması alınan sanığın kimlik bilgilerinin yer aldığı duruşma tutanağında "iddianamedeki adreste oturur" açıklamasına yer verildiği,

Diğer iki celseye katılmayan sanığın yokluğunda karar verilerek, gerekçeli kararın sanığın önceden terk ettiği "Özmen Caddesi Çatap Apartmanı No:120/4 Buca-İzmir" adresine tebliğe çıkarıldığı,

11.08.2007 günü bu adrese giden posta dağıtıcısı tarafından tebligat mazbatasına; "Gösterilen adreste ikamet eden Tuncay Güneş’in beyanından muhatabın ismen tanınmadığı öğrenildi" açıklaması yazılarak tebligat evrakının mahkemesine iade edildiği,

Mahkemece bu kez kolluk görevlilerince tesbit edilen "Sevgi Mahallesi 82. Sokak No: 10/1 Gaziemir" adresine kararın tebliğe çıkarıldığı,

15.09.2007 günü bu adrese giden posta dağıtıcısı tarafından da tebligat mazbatasına, "Adreste Serdar .. oturduğunu beyan etti. Muhatap adreste ismen tanınmıyor kaydı yok. Evrak merciine iade" açıklaması yazılarak, tebligat evrakının mahkemesine tekrar iade edildiği,

"Özmen Caddesi Çatap Apartmanı No:120/4 Buca-İzmir" adresine 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğe çıkarıldığı, tebligat görevlisinin 12.11.2007 günü bu adresin kapısına tebligat evrakını yapıştırdığı,

Bu süreçte kolluğa sanığın adres araştırmasını yaptıran mahkemesince, sanığın "Moğultay Mahallesi Sanat Sokak Starcafe No: 5 Tunceli" adresinde ikamet ettiğinin öğrenilmesi üzerine, gerekçeli kararın bu kez bu adrese tebliğe çıkarıldığı ve sanığın kendisine 12.02.2008 tarihinde kararın tebliğ edildiği,

 Sanığın hükmü 18.02.2008 tarihinde temyiz etmesi üzerine İzmir 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesince 08.04.2008 gün ve 2008/17 değişik iş sayı ile, süresinden sonra yapıldığı gerekçesiyle temyiz istemin reddine karar verildiği,

01.05.2008 tarihinde tebliğ edilen temyiz isteminin reddi kararının sanık tarafından 02.05.2008 tarihinde temyiz edildiği,

Sanığın ikamet adresi olarak kabul edilen "Özmen Caddesi Çatap Apartmanı No:120/4 Buca-İzmir" adresinde hiçbir aşamada sanığa tebligat yapılmadığı,

Anlaşılmaktadır.

 7201 sayılı Tebligat Kanunun "Adres değiştirmenin bildirilmesi mecburiyeti" başlığını taşıyan 35. maddesi karar tarihinde; "Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.

Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve yeni adres tebliğ memurunca da tespit edilemediği takdirde tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi, tebliğ tarihi sayılır.

Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba yapılmış sayılır.

Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, taraflar arasında yapılan, imzası resmi merciler önünde ikrar olunmuş sözleşmelerde belirtilen adresler ile kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, ticaret sicillerine ve esnaf ve sanatkârlar sicillerine verilen en son adreslerdeki değişiklikler hakkında da bu madde hükümleri uygulanır" hükmünü taşımaktadır.

35. maddenin 1, 2 ve 3. fıkraları uyarınca yapılan tebliğin geçerli olabilmesi için, ilgilinin kendisine veya adına tebliğ yapılabilecek kimselere bu adreste kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olması, ilgilinin adresini değiştirmesine karşın yeni adresini yargı yerine bildirmemesi ve yeni adresin tebliğ memurunca da tespit edilememesi gerekmektedir.

Somut olayda, sanığın soruşturma aşamasında saptanan "Özmen Caddesi Çatap Apartmanı No:120/4 Buca-İzmir" adresinde kendisine hiçbir tebliğ yapılmamış olup, sanığın bu adreste ikamet etmediği, duruşma davetiyesine ilişkin tebliğ belgesine verilen cevap ve 11.08.2007 tarihli tebligat mazbatasına verilen meşruhatla sabittir. Bu itibarla 12.11.2007 tarihinde yapılan tebliği, 7201 sayılı Tebligat Kanunun 35. maddesinin 1, 2 ve 3. fıkraları kapsamında geçerli saymak mümkün değildir.

Sanığın savunmasının alındığı 24.01.2007 günlü oturumda adresi, "Özmen Caddesi Çatap Apartmanı No:120/4 Buca-İzmir" olarak saptanmış ise de, bu belirleme 7201 sayılı Kanunun 35. maddesinin 4. fıkrası kapsamında kabul edilemez, zira sanığın saptanan bu adreste ikamet etmediği daha önceden yapılan araştırma ile sabittir. Nitekim mahkemece de,  bu adreste sanığa tebliğ yapılamaması nedeniyle hakkında zorla getirme kararı çıkarılarak, savunması alınabilmiştir. Bu nedenle, 7201 sayılı Tebligat Kanunun 35/4. maddesi hükmünün somut olayda uygulanma ihtimali bulunmamaktadır.

Görüldüğü gibi, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesi gereğince, gerekçeli kararın sanığa "Özmen Caddesi Çatap Apartmanı No:120/4 Buca-İzmir" adresinde tebliği maddenin uygulanma şartları bulunmadığından geçersiz olup, sanığın sonradan belirlenen "Moğultay Mahallesi Sanat Sokak Starcafe No: 5 Tunceli" adresine yapılan tebliğ üzerine yaptığı temyiz isteminin kanuni süresinde yapıldığının kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.

Bu itibarla, yerel mahkemenin usul ve kanuna aykırı olan temyiz isteminin reddi kararını kaldırarak, temyiz incelemesi yapan Özel Dairenin kararı isabetli olup, haklı nedenlere dayanmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.

SONUÇ :

Açıklanan nedenlerle;

1- Yargıtay Cumhuriyet  Başsavcılığı itirazının REDDİNE,

2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.03.2013 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara