6. Hukuk Dairesi 2010/2351 E. , 2010/7436 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
KARAR TARİHİ :19.11.2009
ÜÇÜNCÜ ŞAHIS :
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, temerrüt nedeniyle tahliye ve alacak istemine ilişkindir. Mahkemece husumet yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde ödenmeyen kira borcu nedeniyle ihtarname tebliğine rağmen borcun ödenmediğinden bahisle temerrüt nedeniyle tahliye ve ödenmeyen 5.150 TL kira parasının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ise, sözleşmeyi imzalayan şirket yönetim kurulu üyesinin 31.05.2008 tarihinde istifa etmesi nedeniyle müvekkil şirketle ilişiğinin kesildiğini, bu nedenle şirketin sorumluluğu ve davalı sıfatı bulunmadığını, davanın mecurda oturmaya devam eden ...’a yöneltilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davada dayanılan ve karara esas alınan 01.09.2004 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme kiracı sıfatıyla “...adına Genel Müdür Yrd. – Yönetim Kurulu Üyesi ...” tarafından imzalanmış olup, yapılan bu işlemin şirket adına yapıldığının ve kiracının şirket olduğunun kabulü gerekir. Sözleşmenin imzalandığı tarihte adı geçen Yönetim Kurulu Üyesinin şirketteki görevinin devam ettiği konusunda çekişme bulunmamakta olup, şirket adına sözleşme imzalayan yetkilinin sonradan şirketle ilişiğinin kesilmesi veya yetkisinin kaldırılması halleri sözleşmeyi ortadan kaldırmaz ve kiracılık sıfatının değiştiği anlamına gelmez. Mahkemece her ne kadar sözleşmenin imzalandığı tarihte sözleşmeyi imzalayan dava dışı ...’ın şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığı, bu nedenle sözleşmenin davalı şirketi bağlamayacağı gerekçesi ile husumet yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de, esasen adı geçen Yönetim Kurulu Üyesi ...’ın şirket ile ilişiğinin kesildiği 31.05.2008 tarihine kadar görevinin devam ettiği ve bu tarihe kadar yapılan işlemlerde yetkisinin bulunduğu davalı tarafın kabulündedir.
Yukarıda açıklandığı üzere sonradan şirket ile ilişiğin kesilmesi veya yetkinin kaldırılması geçmişte yapılan işlemleri hükümsüz kılmayacaktır. 01.09.2004 tarihli 3 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi 01.09.2007 tarihinde sona ermiş olup, 6570 Sayılı Yasanın 11.maddesi gereğince sözleşme kendiliğinden bir yıl süreliğine uzamıştır. Mahkemece sözleşmenin devam etmekte olup, kiracının da şirket olduğunun kabulü ile işin esasına ilişkin olarak taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile husumet yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 17.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.