(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2010/2585 E. , 2010/7434 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... 1.İcra Mahkemesi
KARAR TARİHİ :13.1.2010
DAVACI(ALACAKLI) :...
DAVALI(BORÇLU) :...
ÜÇÜNCÜ ŞAHIS :
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı borçlunun vaki itirazı üzerine davacı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece alacağa yönelik itirazın kaldırılmasına, tahliye talebinin reddine karar verilmiş olup, karar davacı tarafından tahliyeye ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 1.1.2002 başlangıç tarihli 3 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede kiralanan “çay ocağı” olup aylık kira parasının 5 Milyon TL olduğu ve aylık peşin ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı tarafından 5.9.2007 tarihinde başlatılan icra takibinde ödenmeyen 2006 yılı Mayıs ayı ile 2007 yılı Ağustos ayları arası kira parası olan toplam 2.330 TL nin tahsili istenilmiş olup, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlu tarafından kira sözleşmesine karşı çıkılmaksızın dava konusu yerin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup davacının kiraya verme yetkisi bulunmadığından bahisle itiraz edilmiştir. Mahkemece her ne kadar dayanak sözleşmenin hasılat kirası niteliğinde olduğundan bahisle 60 günlük ödeme süresi verilmesi gerekirken 30 günlük süre verilmiş olduğundan temerrüdün oluşmayacağı gerekçesi ile tahliye isteminin reddine karar verilmiş ise de, musakkaf nitelikte olan kiralananın Borçlar Kanunu’nun hasılat kirası hükümlerine tabi olabilmesi için işletme ruhsatnamesi ile kiraya verilmesi gerekir. Taşınmazın vasfının “çay ocağı” olması tek başına kira ilişkisinin hasılat kirası olduğunu göstermez. Dosyada taşınmazın işletme ruhsatı ile kiralandığına dair herhangi bir beyan ve iddia bulunmamaktadır. Buna göre uyuşmazlığın hasılat kirasında kiracının temerrüdünü düzenleyen Borçlar Kanunu’nun 288.maddesine göre değil taraflar arasında adi kira ilişkisi bulunduğundan Borçlar Kanunu’nun 260. maddesine göre çözümlenmesi gerekir. Davalı da ödeme emri ile verilen otuz günlük süre içinde kira parasını ödemeyerek temerrüde düştüğünden kiralanandan tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tahliye isteminin reddine hükmedilmesi doğru değildir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.