Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2144 Esas 2019/220 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2144
Karar No: 2019/220
Karar Tarihi: 17.01.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2144 Esas 2019/220 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2018/2144 E.  ,  2019/220 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ....gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davacının davalıya etlik civciv satışı yaptığını, teslim edilen mal karşılığı ödenmesi gereken 558.580,24 TL için çekler verildiğini, ancak verilen çeklerin bir kısmının karşılıksız çıktığını, davalı tarafın çek vermediği 168.580,24 TL alacağın tahsili için ...İcra Müdürlüğü’nün 2012/5418 esas sayılı dosyasında başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davacı tarafın cari hesaba ve mal satımına dayanarak takip ve dava açtığı, taraflar arasında düzenlenmiş bir cari hesap sözleşmesi veya alacağın varlığına ilişkin yazılı bir senet sunulmadığı, davacı tarafın 2011 yılı yevmiye ve envanter defteri ile 2012 yılı envanter defterinin kapanış tasdikinin yaptırılmamış olması sebebiyle HMK. m. 222 uyarınca sahibi lehine delil niteliği bulunmadığı, bu sebeple davacı defterlerindeki alacak kaydının bir hükmünün olmadığı, davacı tarafın mal teslimine ilişkin sevk irsaliyesi vb. belge sunmadığı, yargılama aşamasında dava dosyasına sunulan 28.03.2014 tarihli protokolde dava konusu edilen takip borcunun kabul edildiği konusunda açık bir ikrarın bulunmadığı, bu sebeple protokolün alacağın ispatı noktasında hüküm doğurmasının söz konusu olmadığı, davacı tarafın yemin deliline de dayanmadığı, davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava dosyasının incelenmesinden, davacı tarafın ticari defterlerini inceleyen bilirkişi raporu alınmasından sonra davacı tarafa devam eden celsede yemin teklif etme hakkının hatırlatıldığı, davacı vekilinin ise verdiği dilekçede bir klasör fatura ve irsaliyeler ibraz ettiklerini, taraflar arasında protokol yapıldığını, bu protokolde borcun kabul edildiğini, bu sebeple yemin deliline dayanmayacaklarını beyan ettiği, mahkemece başkaca bir araştırma ve inceleme yapılmadan devam eden celsede davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
    Davacı, takip ve dava konusu ettiği alacağının varlığını usulüne uygun delillerle ispat etmek zorundadır. Kendi ticari defterlerini inceleyen bilirkişi raporu alınmasından sonra dosyaya fatura ve irsaliye örnekleri ibraz etmiştir. Mahkemece davacının sunduğu bu fatura ve irsaliye örneklerini inceleyen ve değerlendiren bir ek rapor alınarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yemin deliline başvurulmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara