Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2012/4-1428 Esas 2013/44 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2012/4-1428
Karar No: 2013/44

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2012/4-1428 Esas 2013/44 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2012/4-1428 E.  ,  2013/44 K.

    "İçtihat Metni"

    İtirazname: 2012/169172
    Yargıtay Dairesi : 4. Ceza Dairesi
    Mahkemesi : SAKARYA 1. Sulh Ceza
    Günü : 15.10.2009
    Sayısı : 763-1218

    Tehdit suçundan sanık G. Y."ın beraatine ilişkin, Sakarya 1. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 15.10.2009 gün ve 763-1218 sayılı hükmün, yerel Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 15.05.2012 gün ve 10852-11614 sayı ile;
    "Temyiz dilekçesinin süresi içinde verilmediği anlaşıldığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1 ve 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca o yer C. Savcısının temyiz isteğinin reddine” karar verilmiştir.
    Yargıtay C.Başsavcılığı ise 10.07.2012 gün ve 2012/169172 sayı ile;
    "...Dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesinden sonra, mahkemece 13.06.2012 tarih ve 2009/763 sayılı yazı ile dosya yeniden Başsavcılığımıza gönderilerek; temyiz talebinin reddine konu olan yerel Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesindeki 28.12.2009 tarihinin sehven yazıldığı, kayıtlardaki tarihin 28.10.2009 olarak yazılı bulunduğu belirtilmiş ve buna ilişkin temyiz defterinin ilgili sayfasının onaylı suretinin de eklendiği görülmüştür.
    Gönderilen kayıt örneğine göre, 15.10.2009 tarihinde verilen yerel mahkeme kararını, 28.10.2009 tarihinde temyiz eden yerel Cumhuriyet savcısının temyizinin süresinde olduğu anlaşılmaktadır" görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurarak, Özel Daire red kararının kaldırılmasına ve temyiz incelemesi yapılması için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
    6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nun 308. maddesi uyarınca dosyanın gönderildiği Yargıtay 4. Ceza Dairesince itirazın yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; yerel Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesinin süresi içinde verilip verilmediğinin belirlenmesine ilişkin ise de, öncelikle Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının süresinde olup olmadığı değerlendirilmelidir.
    İncelenen dosya içeriğinden;
    Sanık hakkında eşi olan müştekiyi tehdit ettiği iddiasıyla 5237 sayılı TCK’nun 106/1-1. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
    Yapılan yargılama sonucunda sanığın “beraatine” karar verildiği,
    O yer Cumhuriyet savcısı tarafından bu hükmün 28.12.2009 havale tarihli dilekçe ile "eksik soruşturma ile hüküm kurulduğu" gerekçesiyle temyiz edildiği,
    Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 4. Ceza Dairesince yerel Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verildiği,
    Özel Daire "red" kararının 31.05.2012 tarihinde Yargıtay C. Başsavcılığına teslim edildiği,
    Dosyanın mahalline gönderilmesinden sonra, yerel mahkemece, Yargıtay C. Başsavcılığına hitaben yazılan yazıyla Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesindeki 28.12.2009 havale tarihinin sehven yazıldığının, kayıtlardaki ve doğru olan tarihin 28.10.2009 olduğunun belirtildiği,
    Yargıtay C. Başsavcılınca bu bildirim üzerine Özel Dairenin "red" kararına karşı 10.07.2012 tarihinde Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin süresinde olduğu görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurulduğu,
    Anlaşılmaktadır.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi, 5271 sayılı CMK"nun olağanüstü kanun yollarının yeraldığı “Altıncı Kitap Üçüncü Kısım Birinci Bölüm” 308. maddede düzenlenmiş, anılan maddede, “Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, ilamın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz” hükmüne yer verilmiştir.
    Bu düzenleme ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının ilamın kendisine verildiği tarihten itibaren 30 gün içinde ceza daireleri kararlarına karşı itiraz kanun yoluna başvurabileceği öngörülmüş, ancak farklı bir hüküm getirilmek suretiyle sanık lehine itirazlarda süre aranmayacağı kuralı benimsenmiştir. Buna göre, sanık aleyhine sonuç doğuracak şekilde belirlenen aykırılıklarla ilgili olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tanınan ve olağanüstü bir kanun yolu olan itiraz 30 günlük süre ile sınırlandırılmış olup, bu süre Özel Daire kararının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına verildiği tarihten itibaren başlayacak, süre geçtikten sonra sanık aleyhine itiraz yoluna gidilemeyecektir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunca öncelikle itirazın süresinde yapılıp yapılmadığı değerlendirilecek, inceleme sonucunda itirazın süresinde olduğunun saptanması halinde esasa girilip Özel Daire kararının hukuka uygun olup olmadığı belirlenecek, sürenin geçtiğinin belirlenmesi durumunda ise itiraz incelenmeksizin süre yönünden reddedilecektir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Yerel mahkemece sanığın beraatine dair kurulan hükmün o yer Cumhuriyet savcısı tarafından "eksik soruşturma ile hüküm kurulduğu" gerekçesiyle temyiz edilmesi üzerine inceleme yapan Özel Dairece temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmesinden sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca temyiz isteminin süresinde olduğu görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. İleri sürülen ve sanık aleyhine olduğunda tereddüt bulunmayan bu itirazın 5271 sayılı CMK"nun 308. maddesi uyarınca 30 günlük süreye tabi olduğu, dosya içeriğine göre 01.06.2012 tarihinde başlayan itiraz süresinin 30.06.2012 tarihinde sona erdiği halde, itiraz kanun yoluna Özel Daire ilamının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiinden 40 gün sonra olacak şekilde 10.07.2012 tarihinde başvurulduğu görülmektedir. Bu nedenle 30 günlük yasal süreden sonra yapılan sanık aleyhindeki itirazın Ceza Genel Kurulunca görüşülmesi mümkün değildir.
    Bu itibarla, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kanunun öngördüğü 30 günlük süre içinde yapılmaması nedeniyle reddine karar verilmelidir.
    SONUÇ :
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının süre yönünden REDDİNE,
    2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.02.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Hemen Ara