(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2010/3458 E. , 2010/6457 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece 3 adet taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, hükmü davalılar temyiz etmişlerdir.
Borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İİK.nun 121.maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan İcra Müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip, icra hakiminden yetki belgesi almak üzere önel verilmelidir.
Bu şekilde açılacak davada borçlu ortak dahil tüm ortakların davaya dahil edilmeleri zorunludur.
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davada birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek miktarda taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddedilmesi gerekir.
Olayımıza gelince; Yukarıda açıklandığı şekilde, borçlu ortağın alacaklısı ancak icra mahkemesinden alacağı yetki belgesi uyarınca ortaklığın giderilmesini isteyebilir. Dosyada İcra Hakimliğinden alınmış bir yetki belgesi olmadığından davacıya icra mahkemesinden İcra İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca yetki belgesi almak üzere süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, icra müdürlüğünden alınan belge yeterli görülerek işin esasının incelenmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; en son borç miktarı belirlenerek borca yetecek kadar taşınmazın satışına karar vermek gerekirken bu yön üzerinde durulmaması da doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 31.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.