Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/3354 Esas 2015/5138 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3354
Karar No: 2015/5138
Karar Tarihi: 17.11.2015

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/3354 Esas 2015/5138 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, sanığın dayısının oğlunun nüfus bilgilerine kendi resmi yapıştırılmış nüfus cüzdanını kullandığından bahisle \"resmi belgede sahtecilik\" suçundan kamu davası açıldığı ve sanık hakkında bu suçla bağlı kalınarak hüküm verilmesi gerektiği kararına varmıştır. Ancak, sanığın \"iftira\" suçundan açılmış bir dava bulunmadığı ve her iki suçun da birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğu gözetilmeden hüküm kurulması yasaya aykırı bulunmuştur. Ayrıca, cezanın alt sınırı 1 yıl olmasına rağmen, gerekçe gösterilmeden 2 yıl olarak tayin edilmesi ve takdiri indirimin 1 yıl üzerinden yapılması da yasaya aykırı bulunmuştur. Bu sebeplerden dolayı hüküm BOZULMUS ve ceza miktarı yönünden kazanılmış haklar korunmuştur.
Kanun maddeleri:
1- 5271 sayılı CMK'nın 225. maddesi
2- 5237 sayılı TCK'nun 267/1 ve 62. maddeleri
3- 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi
4- 1412 sayılı CMUK'nun 321. ve 326. maddeleri
21. Ceza Dairesi         2015/3354 E.  ,  2015/5138 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2012/46634
    MAHKEMESİ : Mersin 2. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 28/04/2011
    NUMARASI : 2009/332 (E) ve 2011/407 (K)
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

    1-5271 sayılı CMK"nun 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, bir olayın açıklanması sırasında başka bir fiilden bahsedilmesi o konuda da dava açıldığı anlamına gelmeyeceği cihetle, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının 12.03.2009 tarih ve 2009/3418 esas sayılı iddianamesiyle; sanığın dayısının oğlunun nüfus bilgilerine kendi resmi yapıştırılmış nüfus cüzdanını kullandığından bahisle sanık hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan kamu davası açıldığı ve iddianamede tavsifi yapılan bu suçla bağlı kalınarak yargılamaya devamla karar verilmesi gerektiği, sevk ve tavsife göre, "iftira" suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi, her iki suçun da birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Kabule göre de;
    5237 sayılı TCK"nun 267/1 hükmü uyarınca cezanın alt sınırı 1 yıl olmasına rağmen, alt sınırdan gerekçe gösterilmeden uzaklaşılarak 2 yıl olarak ceza tayini ve sanık hakkında uygulanan 5237 sayılı TCK"nun 62. maddesi uyarınca takdiri indirimin 1 yıl üzerinden yapılması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın muhafazasına, 17.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara