MAHKEMESİ :... İcra Mahkemesi

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazının bulunmaması üzerine davacı icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunmuş mahkemece davalıya ödeme emri tebligatının usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle istemin reddine karar verilmiş karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde davalının idareye ait taşınmazda kiracı olduğunu,davalının kira bedelini ödememesi üzerine hakkında takip yaptıklarını.davalının ödeme emrine itiraz etmediği gibi yasal süresindede ödeme da bulunmadığından temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesini istemiştir:Davalı duruşmalara katılmamıştır.
Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 15.3.2008 başlangıç ve 31.12.2008 bitiş tarihli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.Davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiyenin ”Adreste ikamet eden Hülya tokmak muhatabın tanımadığını imzasız beyan etti.Mahalle Muhtarlığı kayıtlarında muhatabın kaydına rastlanmadığı ve yeni adresinin bilinmediği mahalle muhtarının tasdikli beyanı ile merciine iade edildi” şerhi verilerek tebliğ edilemediği anlaşılmaktadır.Bu durumda dava dilekçesi ve duruşma günü davalıya usule uygun olarak tebliğ edilemediğinden taraf teşkilinin sağlandığı söylenemez.Bu nedenle adı geçen davalıya dava dilekçesi ve duruşma günü bildirir davetiyenin usulüne uygun tebliğ edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelemesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Kabule göre de; ödeme emri usule uygun tebliğ edilmemiş olsa da davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü öğrendiği tarih itibariyle icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüp, tebliğ tarihini düzelttirmediği ve öğrendiği tarih itibariyle süresinde de itirazda bulunmadığı takdirde usulsüz yapılan tebligatın tebliğ tarihi kesinleşmiş olur. İcra mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. YHGK.30.3.2005 gün ve 2005/6-190-220 ve 28.09.2005 tarih 2005/6-518-518 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 31.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.