Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/4084 Esas 2015/5101 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4084
Karar No: 2015/5101
Karar Tarihi: 16.11.2015

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/4084 Esas 2015/5101 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi         2015/4084 E.  ,  2015/5101 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 11 - 2012/116215
MAHKEMESİ : Nazilli 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2012
NUMARASI : 2010/166 (E) ve 2012/51 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

1- Sanığın, katılan .........."ya ait suça konu çekleri bir şekilde ele geçirip düzenlemek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da belirtildiği üzere, belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği gibi rızanın açık veya zımni olabileceği cihetle; sanığın savunması, tanık ........ ve .........."ın beyanları, suça konu çeklerin alınan lastikler karşılığında ........ firmasına verildiğine ve sonrasında yapılan elden ödeme nedeni ile geri alındığına ilişkin 08.11.2008 tarihli tahsilat makbuzu, sanığın geri aldığı çekleri katılan ..........."ya götürülüp verilmesi için ......."a elden teslim ettiğine ilişkin 06.11.2009 tarihli tediye makbuzu ile anılan kişinin bu makbuzdaki imzanın kendisine ait olduğuna dair beyanı ve katılan .........."ya ait çeklerin suç tarihinden önce de benzer şekilde sanığın firması tarafından kullanıldığına ilişkin dosyaya sunulan belge suretleri birlikte değerlendirildiğinde, suça konu çeklerin kaybolduğuna veya rızası dışında elinden çıktığına dair herhangi bir başvurusu bulunmayan katılanın suça konu çeklerin düzenlenmesi konusunda önceden verilmiş rızasının bulunduğunun kabulünde zorunluluk bulunduğu ve sanığın zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket etmediğinden suç kastının bulunmadığı cihetle; atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
a- Sanığın suça konu iki çeki, almış olduğu mal karşılığında aynı anda ........ firmasına vermesi şeklinde gerçekleşen eyleminin tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde belge sayısınca mahkumiyet hükmü kurması,
b- Sanığın adli sicil kaydında geçen 3167 sayılı Kanun"un 16/1 maddesi uyarınca verilen mahkumiyetine ilişkin eyleminin 31.01.2012 tarih ve 28193 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak 03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereğince idari yaptırıma dönüştüğü ve çeklerin verildiği .......... firmasının zararının giderildiğine ilişkin tahsilat makbuzu sunulduğu cihetle, engel hükümlülük kaydı ve duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz bir hali bulunmayan, suçun işleniş şekilleri ve sair haller gözetilerek alt sınırdan ceza tayin edilen ve hakkında takdiri indirim hükümleri uygulanıp bir daha suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaat hasıl olduğundan cezası ertelenen sanık hakkında "sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum oluşu, .......katılanların ısrarla davacı ve şikayetçi oluşu, zarar giderim şartı gerçekleşmediği ve yasal koşulların bulunmadığı" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
c- 5237 sayılı TCK"nun 49/2. maddesindeki "hükmedilen bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, kısa süreli hapis cezasıdır." hükmü ile aynı Kanunun 53/4. maddesindeki "kısa süreli hapis cezası ertelenmiş....kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz" hükmü birlikte değerlendirildiğinde sanığa hükmolunan 1 yıl 8 ay hapis cezası kısa süreli olmadığından kazanılmış hakka konu olmayan 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.



Hemen Ara