(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2010/2093 E. , 2010/6294 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, hor kullanma tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, 7.000,00TL "nin davalıdan alınmasına karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili dava dilekçesinde müvekkillerinin maliki ve kiralayanı olduğu dava konusu edilen taşınmazın davalıya 01.10.2004 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiralandığını davalının 08.01.2009 tarihinde kiralanana hor kullanımdan kaynaklanan hasar verdiğini,yaptırılan tespit sonucu hasarın 39.600,00 TL "ye giderilebileceğinin belirlendiğini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 2.000,00 TL"nin yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Davalı kira sözleşmesinin 9. maddesi gereğince kiralananın eski hale getirilmesinin istenemeyeceğini,davanın Asliye Hukuk Mahkemesi"nde açılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
HUMK."nun 4/2 maddesine göre, alacaklı kısmi dava açarken fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmuş ise, mahkemenin görevi dava edilen alacak miktarına göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir.
Somut olayda, davacı, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak tespit sırasında alınan bilirkişi raporunda hasar bedelinin 39.600,00 TL olduğunu belirterek şimdilik 2.000,00TL"nin tahsilini istemiş, yargılama sırasında hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 7.900,00 TL maddi zararı olduğunun belirtilmesi üzerine26.11.2009 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle 7.000,00 TL"nin tahsilini istemiştir.Bilirkişi raporuna göre davacının almaya hak kazandığı tazminatın tamamı 7.900,00 TL olduğu halde davacı fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak sonuç itibariyle 7.000,00 TL"nin tahsilini istemiştir.
Bu durumda mahkemece, alacağın tamamına göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.