Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/1364 Esas 2010/6291 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1364
Karar No: 2010/6291
Karar Tarihi: 26.05.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/1364 Esas 2010/6291 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Kira sözleşmesi süresi dolan ve ihtara rağmen kiralananı tahliye etmeyen davalıya karşı açılan tahliye-alacak davası, Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görev alanına girmeyerek Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülmelidir. Davanın reddine karar veren mahkeme, görevsizlik kararı verdiği için hükmün bozulması gerekmektedir. HMUK'nun değişik 8. maddesinin 2. fıkrasının 1 No'lu bendi gereğince, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları ve bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı davaları değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde görülmelidir.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2010/1364 E.  ,  2010/6291 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye-alacak davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Uyuşmazlık, süre bitimi nedeniyle kiralananın tahliyesi, kiralanan üzerinde bulunan baz istasyonunun kaldırılması, eksik ödenen 14.250,00 TL kira parasının tahsili, haksız işgal sürdüğü sürece 1.800 Amerikan Doları tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, fesih ile kira sözleşmesi sona erdiğinden davaya el atmanın önlenmesi ve alacak davası olarak bakılması gerektiği, dava değerine göre davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile istek halinde ... Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, dava dilekçesinde, taraflar arasında kira sözleşmesi bulunduğunu, kira sözleşmesinin sona ermesine ve ihtara rağmen kiralananın tahliye edilmediğini ileri sürerek kira sözleşmesinin feshine, baz istasyonunun kaldırılmasına, kiralananın tahliyesine, 14.250,00 TL kira parasının tahsiline,haksız işgal sürdüğü sürece 1.800,00 Amerikan Doları"nın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 12.06.2008 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile sona erdiğini, davanın el atmanın önlenmesi ve alacak davasına dönüştüğünü,görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    HMUK’nun değişik 8. maddesinin 2. fıkrasının 1 No’lu bendi gereğince kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları ve bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı davaları değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde görülür.
    Davada dayanılan ve hükme esas alınan 15.03.2004 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Anılan sözleşmenin 5. maddesi gereğince sözleşme beş yıl süreli olup üç ay önce taraflardan biri akdi feshettiğini noter kanalıyla açıkça ihbar etmedikçe aynı şartlar altında uzatılmış
    sayılacağı kararlaştırılmıştır. Davacı tarafından 20.05.2008 keşide, 12.06.2008 tebliğ tarihli ihtarname ile yeni dönem için kira sözleşmesinin yenilenmeyeceği ihtar edilmiştir. Davalının süre bitimine rağmen kiralananı tahliye etmemesi üzerine işbu davanın açılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır.Davacının tahliye isteği de bulunduğundan davanın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir.Bu nedenle mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara