19. Hukuk Dairesi 2017/2524 E. , 2019/219 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalının davacıdan aldığı inşaat malzemelerine ilişkin faturaların bedelini ödemediğini ileri sürerek, fatura bedellerinin tahsili için yapılan icra takibine yönelik davalının itirazının iptali ile aleyhine % 20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı aleyhine davacının daha önce itiraz edilmiş icra takibi bakımından bir yıllık sürede itirazın iptali davası açılmamasına rağmen yeniden icra takibi yaptığını, aynı alacak için ikinci kez takip yapılamayacağını savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, davalının davacıdan aldığı malların bedelini, keşide ettiği muhtelif çeklerin davacı tarafından tahsil edilmesi sureti ile ödediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 15.02.2016 tarih ve 2015/12677 Es-2016/2332 Kar. Sayılı ilamı ile “ Davacı, davalı yanca bildirilen 3 adet çek ödemesinin bir adedinin hesaptan düşülerek talepte bulunulduğunu, diğer bir çekin ise ödemesini kabul ettiğini bildirmiş 01.07.2013 tarihli, Z-0996606 no"lu ve 12.808,28 TL"lik bedelli çekin ise tahsil edilmediğini beyan etmiştir. Bu durumda mahkemece, anılan çekin ödendiği kabul edilerek karar verilmiş ise de dosya içerisinde bu yönde bir bilgi ve belgeye rastlanılmamıştır. Bu durumda davalı yanca, itiraz edilen bu ödeme bakımından araştırma ve irdeleme yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, bozma ilamında belirtilen 01.07.2013 tarihli, Z-0996606 no"lu ve 12.808,28 TL"lik bedelli çekin davacıya ödenmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve kabul edilen bedel üzerinden davacı lehine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Davacı takip konusu 3 adet fatura bedelinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise fatura bedellerinin çekler ile ödendiği savunmasında bulunmuştur. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna karşı davacı vekili 04/03/2015 tarihli dilekçesinde, 01/07/2016 tarih ve Z-5912615 nolu 30.000 TL bedelli çekin ödendiği hususunda ihtilaf bulunmadığını ve ödeme neticesinde 10.399,72 TL borcun ortaya çıktığını belirtmiştir. Mahkemece davacı vekilinin bu dilekçesi nazara alınmaksızın mevcut olmayan 12.808,28 TL bedelli çek nedeniyle davacının talep aşımı da yapılarak 12.808,28 TL yönünden itirazın iptali ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Ayrıca mahkemenin de kabulünde olduğu üzere takip tarihinden önce yapılan ödemeler bulunmasına rağmen davacı tarafından bu ödemeler dikkate alınmaksızın takip yapılmakla davacı takibinde haksız ve kötü niyetlidir. Mahkemece reddedilen kısım yönünden İİK"nın 67/2 maddesi uyarınca kötü niyet tazminatına karar verilmesi gerekirken bu hususta da olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmayıp, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 17/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.