Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/10388 Esas 2010/6183 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/10388
Karar No: 2010/6183
Karar Tarihi: 25.5.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/10388 Esas 2010/6183 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı kira bedellerini ödemediği için davacı kiralayan tarafından açılan dava reddedilirken, davalı tarafından açılan depozito alacağı davası kabul edildi. Ancak, mahkeme kararı temyiz edilince kiralayan tarafından kira alacağı davasının da esasına karar verilmesi gerektiği ortaya çıktı ve karar bozuldu. Ayrıca, taşınmazın tahliye edilip edilmediği ve anahtarın teslim edilip edilmediği konusunda yeterli delil sunulmadığı için depozito alacağına da hükmedilemedi. Kararda B.K.'nun 249 ve 272. maddeleriyle ilgili yükümlülüklerden bahsedilmektedir.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2009/10388 E.  ,  2010/6183 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinden ve depozit bedelinden kaynaklanan alacak davasına dair karar davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, kiralayan tarafından açılan ödenmeyen kira bedellerinin tahsili istemiyle bu davaya karşılık dava olarak kiracı tarafından açılan depozito bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece kiralayan tarafından açılan kira alacağı istemi reddedilirken bu davaya karşılık olarak açılan depozito alacağı istemi kabul edilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Hükme esas alınan ve davaya dayanak yapılan 1.2.2005 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taşınmaz ısıtma, klima ve doğalgaz işlemlerinde kullanılmak üzere davalıya kiralanmıştır. Davacı 10.5.2006 tarihli davasında 2006 yılı 2,3,4 ve 5 ay kiralarının tahsilini istemektedir. Davalı cevap dilekçesinde ve karşı davasında ise kiralanan taşınmazda yoğun nem oluştuğunu, yağmurlu havalarda işyerini sürekli su bastığını ürünlerde pas ve krozyon oluştuğunu, nedenlerinin ortadan kaldırılması ve ayıpların giderilmesi için kiralayana başvurmalarına rağmen giderilmediğini, bu nedenle 9.2.2006 tarihinde işyerinde tespit yaptırdıklarını, tespit neticesinde alınan bilirkişi raporunda işyerinin bu şekilde faaliyete devam etmesinin imkansız olduğunun bildirildiğini, bunun üzerine taşınmazın bu şekilde kullanılması mümkün olmadığından 24.2.2006 tarihli ihtar ile akdi fesh ettiklerini ve taşınmazı boşalttıklarını belirterek kira alacağı için açılan davanın reddiyle birlikte ayrıca ödedikleri depozito bedelinin kiralayandan tahsili ile kendisine verilmesini istemiştir. Mahkemece yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna dayanılarak kiralananın bu şekilde kullanılmasının mümkün olmadığı kiralayananın B.K.nun 249 ve 272.maddesine dayanan yükümlülüklerini yerine getirmediği, akdin feshinin haklı olduğu gerekçesiyle kira alacağı isteği reddedilmiş depozito alacağı kabul edilmiştir.
    Davalı vekilince taşınmazın mevcut durumu itibariyle kullanılması mümkün bulunmadığından akdin haklı nedenle feshedilip taşınmazın boşaltıldığı savunulmuşsa da yargılamanın hiçbir aşamasında kiralayananın anahtarının teslim edildiği iddia edilmediği
    gibi bu durumu kanıtlayacak herhangi bir delil de ibraz edilmemiştir. Nitekim davacı kiralayanda taşınmazın anahtarının teslim edilmediğini ve halen davalı tarafından kullanıldığını savunmuş, buna karşılık davacı anahtarın teslim edildiğini kanıtlayamamıştır. Bu durumda taraflar arasındaki 1.2.2005 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesinin sona erdiğinden ve kira bedellerinin istenemeyeceğinden söz edilemez. Bu nedenle mahkemece kiralayan tarafından kira alacağı için açılan davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    Öte yandan taşınmazın anahtarının kiralayana teslim edildiği ve taşınmazın tahliye edildiği kanıtlanamadığından depozito alacağına da hükmedilemez. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 25.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara