Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/12219 Esas 2010/6172 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/12219
Karar No: 2010/6172
Karar Tarihi: 25.5.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/12219 Esas 2010/6172 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

6. Hukuk Dairesi tarafından verilen ve önalım hakkına konu payın iptali ve müvekkiller adına tescilini isteyen davayı konu alan karar bozuldu. Davacılar, davalının kendileriyle aynı parsellerde paydaş olduğunu belirtip kayıtlı payın iptalini ve eşit şekilde tescilini istemişlerdi. Mahkeme davayı kabul etmiş, ancak yapılan temyiz sonucu bozulmuştur. Temyiz dilekçesinde dava süresinin dolmuş olduğu savunulmuştur. Davalının savunmasını ispatlaması yönünden dinlenen tanıkların beyanlarına göre davacıların ilk pay satışını 12.1.2003 tarihinde öğrendikleri kabul edilmiştir. Davacıların davayı 8.7.2003 tarihinde açmış olmaları nedeniyle 7.12.2000 tarihli pay satışına ilişkin açılan davanın süreden ve ilk pay satışı ile davalı paydaş olduğundan paydaşın paydaşa karşı önalım hakkını kullanamayacağından bahisle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Kararda geçen kanun maddeleri: Türk Kanunu Medenisi'nin 743. maddesi, 658/3. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2009/12219 E.  ,  2010/6172 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş ancak dava değeri itibariyle duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteğinin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Uyuşmazlık, önalım hakkına konu payın iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar vekili, dava dilekçesinde, müvekkillerinin dava konusu ... ve ... parselde paydaş olduklarını, davalının her iki parselde 7.12.2000 ve 22.1.2002 tarihlerinde pay satın aldığını belirterek dava konusu parsellerde davalı adına kayıtlı payın iptalini ve müvekkilleri adına eşit şekilde tescilini istemiştir. Davalı vekili ise davanın süresinde açılmadığını ve taşınmazın fiilen taksim edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece 26.6.2007 tarihli davanın kabulüne dair karar, Dairemizin 24.1.2008 tarih, 2007/12420 esas, 2008/466 karar sayılı ilamı ile davanın iki ayrı tarihte yapılan pay satışlarına ilişkin olarak açıldığı, 7.12.2000 tarihinde yapılan pay satışının satış tarihi itibariyle 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerine tabi olup anılan kanunun 658/3.maddesi uyarınca davanın öğrenme tarihinden itibaren bir ay ve her halukarda on yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerektiği, davalının ise ilk satışın yapıldığı tarihten sonra davacının satış işlemini öğrendiği ve davanın bir aylık yasal süre içerisinde açılmadığını savunduğundan, davalının bu savunması üzerinde durularak, davalının ve gösterdikleri tanıkların süre konusunda da dinlenerek sonucuna göre ilk pay satışı nedeniyle davalının paydaş durumuna gelip gelmediği değerlendirilerek karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
    Davalının savunmasını ispatlaması yönünden bildirmiş olduğu tanıklar mahallinde yapılan keşifte ve duruşmada dinlenmiş, tanıklardan ... davacıların dünürü ..."ın 2003 yılının Ocak ayında vefat ettiğini ve 3 gün sonra vefat yemeği diye tabir edilen yemekte davacılar ile davalının kardeşi ..."nın da orada olduğunu, davacı ... ile davalının kardeşi ..."ın konuşması sırasında yanlarında olduğunu ve ..."ın ..."e yönelik olarak sizinde hissedar olduğunuz parsellerden hisse satın aldık, kardeşim ..."e de yer aldık, davacı olacak mısın dediğini, davacı ..."in ise davacı
    olurum deyip daha sonra şaka yaptım, size davacı olmam kardeşim ..."la da görüşeyim size söylerim dediğini, bu esnada ..."ın geldiğini ancak ..."ın konuşmaya girmediğini belirtmiş tanık ... ise davacı ..."in hisse aldıklarını bildiren davalının kardeşine buyurun gelin, komşu oluruz dediğini ve bu aşamada gelen davacı ..."ın da davalının kardeşi ile davacı ... arasındaki konuşmaları duyduğunu onunda davalının kardeşi ..."a gelin komşu oluruz dediğini beyan etmişlerdir. Bu iki tanığın yer ve zaman belirten beyanları ve tanık ..."nın eşi ..."ın 9.1.2003 tarihinde öldüğünü belirtmesi karşısında davacıların ilk pay satışını 12.1.2003 tarihinde öğrendiklerinin kabulü gerekir. Mahkemece davacılar davayı 8.7.2003 tarihinde açtıklarından 7.12.2000 tarihli pay satışına ilişkin olarak açılan davanın süreden 22.1.2002 tarihli ikinci pay satışına ilişkin davanın ise ilk pay satışı ile davalı paydaş olduğundan paydaşın paydaşa karşı önalım hakkını kullanamayacağından bahisle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
    Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 25.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara