Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/2310 Esas 2010/6068 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2310
Karar No: 2010/6068
Karar Tarihi: 24.5.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/2310 Esas 2010/6068 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Taşınmazdaki paydaşlığın giderilmesi istemine ilişkin davada, paydaşlığın satılarak giderilmesine karar verilmiş, ancak tapu kaydında paydaş olmayan davası açılan hazine hakkında hüküm kurulması yanlış olduğu için mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Dosyada mevcut tapu kaydına göre taşınmazda paydaş olmayanların dava ile ilgisi bulunmadığı ve HMUK.nun 569. maddesi uyarınca dava açılabilen bütün paydaşların davada yer alması gerektiği ifade edilmiştir. Bu nedenle hükmün bozulması kararlaştırılmıştır.
Kanun maddeleri:
- HMUK.nun 569. maddesi: Paydaşlığın giderilmesi davasında bütün paydaşların davada yer alması zorunludur.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2010/2310 E.  ,  2010/6068 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, bir adet taşınmazdaki paydaşlığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, paydaşlığın satılarak giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Paydaşlığın giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
    Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya bir kaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMUK.nun 569. maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Ancak, tapu kaydında paydaş olmayanların davada taraf olması mümkün değildir. Dosya arasında mevcut tapu kaydına göre taşınmazda paydaş olmayan hazinenin davada davalı olarak gösterildiği ve hakkında hüküm verildiği görülmüştür. Bu nedenle mahkemece, tapu kaydında paydaş olmayan hazinenin davada taraf olarak yer aldığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken dava ile ilgisi bulunmayan hazine hakkında hüküm kurulması doğru olmadığı gibi kabulü göre de kayyım vekili olarak temsil edilen hazine vekiline vekalet ücreti verilmemiş olması da doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara