Ceza Genel Kurulu 2013/471 E. , 2014/486 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : MARMARİS 3. Asliye Ceza
Günü : 15.01.2013
Sayısı : 425-24
Sanık E.. Ö..’un imar kirliliğine neden olma suçundan 5237 sayılı TCK’nun 184/1, 62 ve 51. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve ertelemeye ilişkin, Marmaris 4. Asliye Ceza mahkemesince verilen 25.06.2009 gün ve 311-235 sayılı hükmün katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 03.05.2012 gün ve 2581-10566 sayı ile;
“Ruhsatsız olarak yapılan binanın belediye sınırları ve sit alanı dışında olduğunun anlaşılması karşısında TCK’nun 184/4. maddesi gözetilmeden yetersiz gerekçeyle sanık hakkında imar kirliliğine neden olmak suçundan mahkûmiyet kararı verilmesi” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Marmaris 3. Asliye Ceza Mahkemesi ise 15.01.2013 gün ve 425-24 sayı ile;
“…Özel çevre koruma bölgesi ilan edilen yerlerde ayrı bir imar rejimi getirildiği bu nedenle suça konu yerin özel imar rejimine tâbi yerlerden olduğu sonucuna varıldığından sanığın imar kirliliğine neden olma suçunu işlediği sabit görülmüştür” gerekçesiyle direnerek ilk hükümdeki gibi sanığın cezalandırılmasına karar vermiştir.
Bu hükmün de katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay C.Başsavcılığının 18.06.2013 gün ve 189306 sayılı “bozma” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa yüklenen imar kirliliğine neden olma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesine ilişkin ise de, yerel mahkeme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı hususunun Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle ele alınması gerekmektedir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak,
Suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
İnceleme konusu olayda; yerel mahkemece bozma kararından sonra suça konu yerin hukuki niteliği ile ilgili yapılan araştırmaya dayalı olarak yeni ve değişik gerekçeyle hüküm kurulduğu anlaşıldığından, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp yeni hüküm niteliğindedir.
Özel Daire denetiminden geçmemiş bulunan bu yeni hükmün doğrudan ve ilk kez Ceza Genel Kurulunca incelenmesi mümkün görülmediğinden, hükmün Özel Dairece incelenmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, yeni hüküm niteliğindeki kararın temyiz davasına bakmakla görevli olan Özel Dairece incelenmesi gerektiğinden, dosyanın Özel Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Marmaris 3. Asliye Ceza mahkemesince verilen 15.01.2013 gün ve 425-24 sayılı karar yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.11.2014 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.