(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2009/12326 E. , 2010/5959 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, önalım hakkına konu edilen payın iptali ile davacı adına tesciline ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde, ... ilçesi ... mahallesi ... ada ... parsel numaralı taşınmazda hissesinin olduğunu, aynı taşınmazda hissesi olan kardeşleri ..."ın sahip olduğu hissesini davalılara 25.11.2008 tarihinde her biri 3.100 TL olmak üzere toplam 6.200 TL bedelle satış akdi yoluyla devir ettiğini öğrendiğini davalılar adına kayıtlı ... ilçesi ... mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki davalılar adına kayıtlı 4/48 "erden toplam 8/48 hissesinin iptali ile eşit olarak tescilini talep etmiştir. Davalılar cevap dilekçesinde amcaları olan satıcı ...’in alkolik olan babaları ..’nın hissesini borçları nedeni ile satılacağı endişesi ile ..."nın hissesini elden çıkarmasını bertaraf etmek için taşınmazdaki hissesini doğrudan kardeşi ..."nın üzerine değil ..."nın oğulları ve kendisinin yeğenleri olan davalıların üzerine tapuda satış işlemi şeklinde devrettiği, ancak bu devir işleminin gerçek bir satış olmayıp gerçekte bir bağış olduğu, bu nedenle tapuda satış bedeli olarak çok cüzi bir rakamın gösterildiği, ..."ın gerçek amacının hibe olduğu için tapuda gösterilen satış bedelini de müvekkillerinden almadığı, somut olayın bağış işlemi olduğu, bağışta şufa hakkı kullanılamayacağından davanın reddini talep etmiştir.
Davalı önalıma konu payın her ne kadar tapuda satış olarak gösterilmiş gerçekte işlemin amcaları tarafından kendilerine bağışlandığını savunmuş ise de tapuda yapılan işlemin tarafı olan davalı yapmış olduğu sözleşme ile bağlı olduğundan temlikin muvazaalı olduğu iddiasında bulunarak kendi muvazaasına dayanamayacağı gibi, işlemin tarafları arasında miras bağı da bulunmadığından olayda 27.03.1957 gün ve 12 /2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın uygulanma olanağı da yoktur. Bu durumda tapuda satış olarak
yapılan temlike karşı taşınmazın paydaşı olan davacının önalım hakkını kullanmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Mahkemece, davacıya önalım bedelini depo etmesi için uygun süre tanınarak sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile H.U.M.K.’nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.