Esas No: 2015/3800
Karar No: 2015/4922
Karar Tarihi: 11.11.2015
Resmi belgede sahtecilik - başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suretiyle iftira - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/3800 Esas 2015/4922 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2013/198501
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/01/2011
NUMARASI : 2010/325 (E) ve 2011/11 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suretiyle iftira
I-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz incelemesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şeklide oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;
Ancak:
Adli emanetin 2010/2225 numarasında kayıtlı bulunan sahte sürücü belgesinin dosyada delil olarak saklanması yerine, TCK"nun 54. maddesi gereğince müsadaresine karar verilmesi,
Yasaya aykırı ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi olanaklı olduğundan, hükmün emanet eşyası ile ilgili 3. fıkrasındaki "zoralımına (5237 s.y.m 54)" ibarelerinin hükümden çıkartılarak yerine "dosyada delil olarak saklanmasına", denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- İftira isuçundan kurulan hükme ilişkin temyiz incelemesine gelince;
1-TCK"nun 268. maddesindeki "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunun oluşabilmesi için, failin işlediği bir suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmaını engellemek amacıyla hareket etmesinin gerektiği, somut olayda; olay tarihinde yapılan kimlik kontrolünde sanığın sahtecilik suçuna konu Ş.. K.. isimli kişinin bilgilerini içeren kendi resmi yapıştırılmış sürücü belgesini ibraz ettiği, akabinde de gerçek kimliğini bildirdiği olayda yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kabule göre de ;
a) Sanığın, mağdur hakkında adli ya da idari soruşturma başlamadan önce iftirasından döndüğünün anlaşılması karşısında TCK"nun 269/1. maddesi gereğince cezasından indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının, sanığın kişilik özellikleri, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecindeki tutum ve davranışları ile suçun işlenmesindeki özellikler irdelenerek para cezası ya da seçenek tedbirlere çevirmenin gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, "hükmedilen cezanın süresi" şeklindeki yasal olmayan yetersiz gerekçe ile para cezası ya da seçenek tedbirlere çevrilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.